Kısacık, mevcut sistemin asgari ücret belirlenirken ekonomik ve sosyal gerçekleri yeterince dikkate almadığını belirtti. “Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre ücretin; gıda, barınma, sağlık, ulaşım ve diğer temel ihtiyaçları karşılaması gerektiği belirtiliyor. Ancak bu standartların uygulanması mümkün görünmüyor,” ifadelerini kullandı.

Ekonomik Kriz ve Çalışanlar Üzerindeki Etkisi
Kanun teklifinde; ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon oranları, yaşam pahalılığı ve artan açlık-yoksulluk sınırları gibi sorunların, çalışanların hayatını doğrudan etkilediği vurgulandı. Türkiye’de çalışan nüfusun neredeyse yarısının (%42) asgari ücretle geçindiğine dikkat çeken teklif, mevcut maaş düzeninin işçi kesimi açısından büyük bir sorun oluşturduğunu belirtti. Kısacık, son asgari ücret zammının çalışanların temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını dile getirerek, “Beklenen enflasyon yerine gerçekleşen enflasyon oranına dayalı bir sistem oluşturulmalı. Ancak mevcut yöntem, bu noktada büyük bir eksiklik yaratıyor,” dedi.
Teklifin Getireceği Yenilikler Neler?
Kanun teklifi, asgari ücret belirlenirken adil ve uzun vadeli bir sistemin oluşturulması için şu düzenlemeleri hedefliyor:- Gerçekçi Veriler Kullanılacak: Gerçekleşen enflasyon ve ekonomik krizlerin etkisi göz önünde bulundurulacak.
- Hukuki Dayanak Sağlanacak: Ücretin nasıl belirleneceği yasal çerçevede netleştirilecek.
- Uzun Vadeli Çözümler Sunulacak: İşçi, işveren ve devletin ortak çıkarlarını gözeten bir sistem inşa edilecek.