Yunan Cuntasının Sessiz İşgali: Makarios Darbesi ve Enosis Planı

15 Temmuz 1974’te Yunan subaylarının desteğiyle Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’a darbe yapıldı. Hedef çok netti: Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak, Türk halkını yok etmek.

Tatar, bu süreci şöyle özetliyor:
“Asıl işgalci Türkiye değil, Yunanistan’dı. Türkler bu adada istenmiyordu. Kadın, çocuk, yaşlı demeden imha planı hazırlanmıştı.”

 

Uluslararası Toplum Seyretti: BM ve İngilizler 11 Yıl Boyunca Suskun Kaldı

1963'ten itibaren Rumlar tarafından işlenen katliamlar BM gözetiminde gerçekleşti. İngiliz üslerinden olanları sadece izlemekle yetindiler. Tatar, o dönemin iletişim şartlarına da dikkat çekti:
“O gün katledilseydik, dünya bunu ancak üç gün sonra öğrenebilecekti. Nitekim 1963’te yaşananların çoğu duyulmadı bile.”

20 Temmuz: Bir Milletin Ayağa Kalktığı Gün

19 Temmuz gecesi halk arasında korku ve belirsizlik hakimdi. Ancak 20 Temmuz sabahı, Türk askeri adaya ayak bastığında bu korku umutla yer değiştirdi.
“Barış Harekâtı, sadece bir askeri operasyon değil, bir milletin yeniden doğuşuydu.”
Tatar, bu tarihi günün Kıbrıs Türk halkı için “yeniden diriliş” olduğunu vurguladı.

 

İngilizlerin Nüfus Mühendisliği: Ada Nasıl Rumlaştırıldı?

Sorunun temelinde sadece darbeler değil, yıllara yayılan bir demografik proje vardı. Tatar, İngiltere’nin 1878’den itibaren Rum nüfusunu adaya taşıdığını, Türklerin ise sistematik biçimde göçe zorlandığını ifade etti.
“Karadeniz’den bile Rum göçmenler getirilerek ada adım adım Enosis'e hazırlanıyordu.”

 

“Türkiye Varlığımızın Teminatıdır”

Tatar, konuşmasının sonunda Türkiye’ye teşekkür etti.
“Anavatanımız her zaman bizimleydi. Su hattı, havalimanı, elektrik projeleri… Bunlar sadece altyapı değil, bir halkın var oluşuna verilen destektir.”
Ecevit ve Erbakan başta olmak üzere harekâtın tüm mimarları ve şehitleri anılarla yad edildi.

Kaynak: Haber Merkezi