Avrupa Birliği (AB), 2025 yılı genişleme raporunda Türkiye’yi adaylık süreci askıya alınan tek ülke olarak duyurdu. Raporda demokrasi, yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü alanlarında yaşanan gerilemelerin bu kararın temel nedeni olduğu belirtildi.
Adaylık süreci askıya alındı
AB’nin yayımladığı genişleme raporunda Türkiye’nin müzakereleri durduruldu. Uzmanlar, bu kararın yabancı yatırımcı güvenini olumsuz etkileyeceğini ve Türkiye ekonomisinde belirsizliği artıracağını vurguluyor. Özellikle Gümrük Birliği anlaşmalarında yaşanabilecek aksaklıkların, ihracat ve ithalat süreçlerinde ek maliyetler yaratabileceği belirtiliyor.
Ekonomiye etkileri kaçınılmaz
Ekonomistler, adaylık sürecinin askıya alınmasının Türkiye’nin dış ticaret dengesi, döviz kurları ve sermaye girişleri üzerinde baskı oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Analizlere göre, yatırımcı güvenindeki sarsılma enflasyon ve cari açıkta artış riskini beraberinde getirebilir.
Diplomatik krizin nedenleri
Raporda, Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları alanlarındaki gerilemeler adaylık sürecinin durdurulmasının ana nedenleri olarak sıralandı. Avrupa Parlamentosu, ilişkilerin normalleşebilmesi için Türkiye’nin reform adımları atması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin yeni yol haritası
Uzmanlar, Türkiye’nin AB ile ilişkilerde yeniden denge kurabilmesi için hukuk, özgürlükler ve şeffaflık alanlarında reformlara öncelik vermesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca yatırım ortamını iyileştirecek adımların atılması, ekonomik dalgalanmaların önüne geçilmesi açısından kritik görülüyor.
