Son yıllarda yükselen enflasyon, vatandaşın alım gücünü ciddi biçimde aşındırırken kamuoyunda sıkça dile getirilen “AVM’ler doluysa kriz yoktur” söylemi tartışma yaratmaya devam ediyor. Alışveriş merkezlerindeki yoğunluk ilk bakışta ekonomik canlılık izlenimi verse de ziyaretçi ve harcama verileri bu tabloyu farklı bir noktaya taşıyor.
ZİYARET VAR, HARCAMA SIFIR
Türkiye genelinde faaliyet gösteren 447 alışveriş merkezinin 128’i İstanbul’da bulunuyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 20’sini barındıran kent, AVM yoğunluğu açısından önemli bir örneklem sunuyor. İstanbul’daki AVM’ler yılda ortalama 1,2 milyarı aşkın ziyaretçi ağırlarken, kişi başına düşen AVM ziyareti sayısı yıllık ortalama 82’ye ulaşıyor. Bu oran, İstanbulluların yılın yaklaşık beşte birini AVM’lerde geçirdiğine işaret ediyor.
Cevahir, Mall of İstanbul, Torium, İstinyePark ve ArmoniPark gibi büyük AVM’lerin yıllık ziyaretçi sayıları milyonlarla ifade ediliyor. Ancak bu yoğunluk, harcama tarafında aynı ölçüde bir artış anlamına gelmiyor.
KARTLI HARCAMALAR GELİRİB GERİSİNDE KALDI
Bankalar arası Kart Merkezi (BKM) verileri, AVM ve market harcamalarındaki artışın gelir artışının gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. 2016 yılında banka kartıyla işlem başına yapılan harcama 31 TL iken, 2025 Ekim ayında bu tutar 387 TL’ye yükseldi. Kredi kartlarında ise aynı dönemde işlem başına harcama 104 TL’den 986 TL’ye çıktı.
Toplam harcama tutarları nominal olarak artmış olsa da asgari ücretle kıyaslandığında tablo değişiyor. 2016’dan 2025’e asgari ücret yüzde 1599 oranında artarken, işlem başına harcamalardaki artış banka kartında yüzde 1144, kredi kartında ise yüzde 848’de kaldı. Bu fark, tüketicinin harcama gücünün reel olarak zayıfladığını gösteriyor.
“KALABALIK” KRİZ GÖSTERGESİ DEĞİL
Ekonomistler, AVM yoğunluğunun tek başına refah göstergesi olmadığını vurguluyor. Enflasyonist dönemlerde, geleceğe dair belirsizlik yaşayan tüketicilerin birikim yerine günlük tüketime yönelmesi “kıyamet harcaması” olarak tanımlanıyor. AVM’lerdeki kalabalığın önemli bir kısmının da bu davranış biçiminden kaynaklandığı değerlendiriliyor.
Sonuç olarak veriler, AVM’lerdeki hareketliliğin harcamalarda güçlü bir artışa karşılık gelmediğini ortaya koyuyor. Kalabalık koridorlar, ekonomik rahatlamadan çok, alım gücündeki daralmanın ve değişen tüketim alışkanlıklarının bir yansıması olarak öne çıkıyor.



