Türkiye’de enerji maliyetlerinin vatandaş üzerindeki etkisini hafifletmek amacıyla devletin uyguladığı sübvansiyon politikaları dikkat çekici boyutlara ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, evlerde kullanılan elektriğin yüzde 55’inin, doğal gazın ise yüzde 65’inin devlet tarafından sübvanse edildiğini açıkladı. Bu oranlar, özellikle sabit gelirli hane halkları için oldukça önemli bir ekonomik destek sağlıyor. Enerji fiyatlarının küresel düzeyde yüksek seyrettiği bir dönemde, Türkiye’nin kamu kaynaklarıyla enerji maliyetlerinin önemli bir kısmını karşılaması, sosyal refah politikalarının öncelikli gündem maddesi olduğunu gösteriyor.

 

Bakan Şimşek Açıkladı

Bakan Şimşek’in bu açıklamayı yaptığı Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda ele alınan bir diğer önemli başlık ise tarım sektörüne yönelik devlet desteğiydi. Şimşek, 2025 yılı bütçesinde tarım sektörüne 706 milyar TL kaynak ayrıldığını, bu kapsamda 1,2 milyon çiftçiye sübvansiyonlu kredi sağlandığını ifade etti. Bu kredilerin faiz yükünün yüzde 70’inin Hazine tarafından karşılandığını vurguladı. Devletin yalnızca üretimi değil, üreticinin finansman maliyetini de üstlenmesi, özellikle tarım sektöründeki likidite ihtiyacını karşılamada büyük rol oynuyor.

Yem ve Gübrede KDV Sıfırlamasının Maliyeti Büyük

Bakan, yem ve gübrede KDV’nin sıfırlanmasının yıllık maliyetinin 115 milyar TL olduğunu belirtti. Ayrıca TARSİM sigortalarının primlerinin yüzde 70’inin devlet tarafından karşılanmasına rağmen, çiftçilerin sadece yüzde 30’unun bu imkândan yararlandığını dile getirdi. Artan iklim riskleri göz önüne alındığında, tarım sigortalarının yaygınlaşmasının hem üretici hem de tüketici fiyat istikrarı açısından kritik olduğu bir kez daha gündeme geldi. Devlet desteğiyle sigortalı üretim yaygınlaştıkça, tarımsal arz güvenliği de sağlam temellere oturacak.

Enerji sübvansiyonlarının enflasyonla mücadeleye katkısına da değinen Şimşek, temel mal sepetinde yıllık fiyat artışlarının yüzde 20 seviyelerine kadar gerilediğini ifade etti. Genel enflasyonun mayıs itibarıyla yüzde 35 seviyesine indiğini, yıl sonu hedeflerinin ise yüzde 20 civarında olduğunu belirtti. Bu bağlamda enerji ve tarım sübvansiyonlarının doğrudan ve dolaylı etkileriyle fiyat istikrarına katkı sunduğu görülüyor. Özellikle dar gelirli hane halkının tüketim harcamalarında bu desteklerin hissedilir etkisi var.

Makroekonomik Dengeler Yeniden Kurulacak

Ayrıca cari açık konusuna da değinen Şimşek, enerji ve ithalat kalemlerindeki dengelenme sayesinde cari açığın milli gelire oranının yüzde 1 ile 1,5 aralığına kadar gerilediğini söyledi. Türkiye’nin döviz rezervlerinin artış gösterdiğini, risk primlerinin düştüğünü ve yatırımcı güveninin yeniden tesis edildiğini belirtti. Bu gelişmeler, uygulanan politikaların yalnızca kısa vadeli refah sağlamayı değil, aynı zamanda makroekonomik dengeleri yeniden kurmayı amaçladığını ortaya koyuyor.

 

 

 
 
 
Kaynak: Haber Merkezi