Samsun’un merkez ilçesi olan İlkadım, tarih boyunca birçok uygarlığın iz bıraktığı bir yerleşimdir. İlçede yapılan arkeolojik kazılar, bölgenin yalnızca modern tarihte değil, binlerce yıl öncesinde de önemli bir yaşam alanı olduğunu kanıtlamaktadır. Dündar Tepe Höyüğü’nde ortaya çıkarılan buluntular, Kalkolitik Çağ’dan itibaren bölgede yerleşimin olduğunu gösteriyor. Seramik parçaları, taş aletler ve gündelik yaşama dair kalıntılar, İlkadım’ın Anadolu’nun kadim kültürlerinden izler taşıdığını ortaya koyuyor. Bu topraklar antik dönemde “Amisos” adıyla biliniyordu. MÖ 6. yüzyıldan itibaren Karadeniz kıyılarında etkin olan Yunan kolonileri, burada güçlü bir ticaret merkezi kurdu. Amisos, Pontus Krallığı döneminde bir başkent olmasa da, zengin tarım arazileri, limanı ve stratejik konumuyla bölgenin en parlak şehirlerinden biri haline geldi. Roma döneminde ise şehir, hem askeri hem de ekonomik açıdan güç kazandı. Bizans döneminde dini yapılarla öne çıkan Amisos, uzun yıllar boyunca Karadeniz’in önemli liman kentleri arasında yer aldı. Bugün Amisos Tepesi’nde gün yüzüne çıkarılan kral mezarları ve içlerinden çıkan altın süs eşyaları, seramikler ve cam eserler, bölgenin antik çağdaki zenginliğini gözler önüne seriyor. Bu buluntular Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergileniyor ve İlkadım’ın tarihini somutlaştırıyor.

1071 Malazgirt Zaferi sonrasında Türk boyları Anadolu’nun birçok noktasına yerleştiği gibi Karadeniz kıyılarına da geldi. İlkadım ve çevresi, 12. yüzyıldan itibaren Türklerin denetimine girdi. 1413 yılında Çelebi Sultan Mehmet’in seferiyle Osmanlı topraklarına katılan bölge, 15. yüzyılda “Canik” adıyla haritalarda yer almaya başladı. Osmanlı döneminde İlkadım, özellikle tütün üretimi sayesinde ekonomik olarak öne çıktı. Karadeniz’in iklimi tütün tarımı için elverişliydi ve Samsun tütünü zamanla hem iç piyasada hem de ihracatta önemli bir ürün haline geldi. Tütün üretimi sadece çiftçilerin geçim kaynağı olmakla kalmadı; aynı zamanda Osmanlı hazinesine ciddi gelir sağladı. 19. yüzyılda Karadeniz’de buharlı gemilerin seferlere başlamasıyla birlikte Samsun limanı daha aktif hale geldi, İlkadım da bu ticari hareketliliğin merkezinde yer aldı.1869 yılında çıkan büyük yangın ise şehrin kaderini değiştirdi. İlkadım’ın büyük kısmı kül oldu, yüzlerce yapı yok oldu. Ancak bu felaket, şehre modern bir kimlik kazandırdı. Fransız bir mimarın hazırladığı şehir planına göre geniş caddeler, düzenli sokaklar ve taş binalar inşa edildi. Bu yeniden yapılanma süreci, İlkadım’ın modern kentleşme tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri kabul edilir.

 

 

İlkadım’ın Türkiye tarihindeki en önemli yeri, 19 Mayıs 1919’dur. Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkarak milli mücadelenin ilk adımını burada attı. Bu adım, sadece bir şehrin değil, tüm bir ulusun kaderini değiştiren tarihi bir dönüm noktası oldu. İlçeye verilen “İlkadım” adı da bu olaya atıfta bulunmaktadır. Bugün ilçede yer alan Onur Anıtı, Atatürk’ün milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’a gelişini simgeler. Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılan bu anıt, 1931 yılında açıldı ve Türkiye’nin en önemli bağımsızlık sembollerinden biri haline geldi. Ayrıca Atatürk’ün Samsun’da konakladığı bina, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Gazi Müzesi olarak düzenlendi. Burada Atatürk’ün kullandığı eşyalar, milli mücadeleye dair belgeler ve dönemin fotoğrafları sergileniyor.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte İlkadım, Samsun’un en önemli merkezlerinden biri haline geldi. İlçe, 1994 yılında belediye statüsü kazandı. 2008’de Gazi ve Yeşilkent belediyelerinin de katılmasıyla sınırları genişletilen İlkadım, bugün Samsun’un en kalabalık merkez ilçelerinden biri olarak öne çıkıyor. Modernleşme süreciyle birlikte ilçede sahil düzenlemeleri, kültür merkezleri, parklar ve spor alanları yapıldı. Bugün İlkadım yalnızca tarihiyle değil, aynı zamanda sosyal yaşamıyla da dikkat çekiyor. Sahil yolunda yapılan yürüyüşler, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki etkinlikler ve gençlere yönelik kültürel projeler, ilçenin dinamik yapısını ortaya koyuyor.

İlkadım, sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikler nedeniyle turizm açısından Samsun’un en çok ziyaret edilen noktalarından biri. Amisos Tepesi’ne çıkan teleferik, ziyaretçilere hem kentin manzarasını hem de antik kalıntıları görme fırsatı sunuyor. Büyük Cami, Osmanlı döneminden bugüne uzanan dini mimarinin en önemli örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle 19 Mayıs kutlamaları sırasında İlkadım, Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşların akınına uğruyor. Bu kutlamalar, ilçenin ulusal hafızadaki yerini daha da güçlendiriyor. Tarihi yapılar, müzeler, anıtlar ve doğal güzellikler, İlkadım’ı yalnızca Samsunlular için değil, tüm Türkiye için özel bir yer haline getiriyor.