Samsun Arkeoloji Müzesi, Tekkeköy Mağaraları’ndan Roma dönemine kadar uzanan eserleriyle dikkat çekiyor. Müzedeki en eski parçalar arasında İkiztepe Höyüğü buluntuları ve Hellenistik döneme ait Amisos hazinesi bulunuyor.
Karadeniz kıyısında yer alan Samsun Arkeoloji Müzesi, bölgenin köklü tarihini ziyaretçilerle buluşturuyor. Müze, Kalkolitik Çağ’dan Roma dönemine kadar uzanan binlerce yıllık geçmişe ait eserleri aynı çatı altında sergiliyor.
Samsun’daki en eski yerleşim alanlarından biri olan Tekkeköy Mağaraları, müze sergisinin başlangıç noktasını oluşturuyor. Mağaralarda bulunan taş aletler, fosiller ve hayvan kemikleri, bölgedeki ilk insan topluluklarının yaşam biçimini ortaya koyuyor. Bu buluntular, Samsun’un tarih öncesi dönemlerde de önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor.
İkiztepe Höyüğü, tıp tarihine ışık tutuyor
Bafra yakınlarındaki İkiztepe Höyüğü’nden çıkarılan eserler, müzenin en dikkat çeken koleksiyonları arasında bulunuyor. Burada sergilenen İlk Tunç Çağı’na ait insan kafataslarında, trepanasyon yani kafa tasına yapılan tıbbi müdahale izleri görülüyor. Bu bulgular, Anadolu’da tıp bilgisinin beş bin yıl öncesine kadar uzandığını kanıtlıyor. Aynı alanda bronz aletler, takılar ve seramik kaplar da yer alıyor.Kalkolitik Çağ’a ait pişmiş toprak kaplar, Samsun ve çevresinde erken dönem üretim kültürünü yansıtıyor. Seramiklerin renkleri, biçimleri ve yüzey işlemleri, dönemin estetik anlayışını ve teknik becerisini ortaya koyuyor. Bu eserler, Samsun’un tarih boyunca önemli bir üretim merkezi olduğunu kanıtlıyor.
Hitit ve Roma dönemleri arasındaki geçiş
Samsun’un konumu, tarih boyunca iç Anadolu ile Karadeniz arasındaki geçişi sağlayan stratejik bir noktada yer almasını sağladı. Müze, bu geçişi yansıtan Hitit mühürleri, tablet parçaları, taş kabartmalar ve Roma dönemine ait heykel başlarıyla bu süreci detaylı biçimde anlatıyor. Sergilenen bronz eşyalar, kandiller ve sikkeler ise o dönemlerin ticari hayatına dair ipuçları veriyor. Müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri, Amisos Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan buluntuların yer aldığı alan. Hellenistik döneme ait altın takılar, cam kaplar ve sikkeler, dönemin zenginliğini yansıtıyor. Baruthane Tepesi’ndeki mezar odasından çıkarılan Amisos Hazinesi, Samsun’un tarih boyunca sadece bir liman kenti değil, aynı zamanda bir kültür merkezi olduğunu gösteriyor.
Roma dönemine ait taş heykeller, yazıtlar ve mimari parçalar, antik çağda Samsun’un ticaret ve inanç hayatına dair önemli bilgiler sunuyor. Küçük bronz eşyalar ve günlük kullanım kapları, o dönemdeki yaşam alışkanlıklarını gözler önüne seriyor.
Bir müze, binlerce yılın tanığı
Samsun Arkeoloji Müzesi, yalnızca bir sergi alanı değil; kentin kültürel hafızasının korunduğu bir merkez olarak öne çıkıyor. Her vitrin, Samsun’un tarihsel kimliğine ait yeni bir katmanı temsil ediyor. Tekkeköy’ün taş aletleri, İkiztepe’nin tıp tarihine ışık tutan bulguları ve Amisos’un altın takıları, Karadeniz’in binlerce yıllık geçmişini bugüne taşımaya devam ediyor.
Müzenin kuruluş süreci
Samsun Arkeoloji Müzesi, bölgenin arkeolojik mirasını korumak ve sergilemek amacıyla 1981 yılında hizmete açılmıştır. Uzun yıllar boyunca Gazi Müzesi’ne bağlı bir birim olarak faaliyet gösteren müze, artan eser sayısı ve gelişen sergileme ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılmıştır.
2023 yılında tamamlanan yeni müze binası, modern teşhir teknikleriyle donatılmış çağdaş bir kültür alanı hâline gelmiştir. Yeni müze binası, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen “Yeni Nesil Müzecilik” projesi kapsamında inşa edilmiştir.
Geniş sergi salonları, dijital bilgilendirme panoları ve interaktif ekranlarıyla ziyaretçilerine hem bilimsel hem de görsel açıdan zengin bir deneyim sunmaktadır. Eserlerin sergilendiği vitrinlerde özel iklimlendirme sistemleri kullanılmakta, her objenin türüne göre ısı, nem ve ışık dengesi korunmaktadır.
Müze, yalnızca Samsun’un değil, tüm Karadeniz Bölgesi’nin arkeolojik buluntularını bir araya getirmesiyle öne çıkmaktadır. Açıldığı günden bu yana hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken müze, şehrin kültürel kimliğini güçlendiren önemli bir merkez olarak faaliyet göstermektedir.