Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, küresel iklim değişikliğinin tarım üzerindeki yıkıcı etkilerini değerlendirdi. 2025’in ilk 6 ayının kuraklık, zirai don, dolu, fırtına ve aşırı yağışlarla geçtiğini belirten Demir, "Bu yıl, tarım açısından felaket yılı oldu" dedi.

“Zirai Don Üretimi Vurdu, Yüzde 100’e Varan Kayıplar Var”

Prof. Dr. Demir, 9-13 Nisan tarihlerinde yaşanan zirai don felaketinin 65 ilde etkili olduğunu belirtti. Meyve ağaçlarının büyük zarar gördüğünü ifade eden Demir, “Malatya’da kayısıda yüzde 90 hatta yüzde 100’e varan kayıplar oluştu. Fındıkta 450 rakım üstünde zarar yüzde 50’yi buldu. Sultaniye kuru üzümde kaybın yüzde 70-80 seviyelerinde olduğu hesaplanıyor” dedi.

Tahılda Verim Kaybı %80’e Dayandı

Kurak geçen kış ve yetersiz ilkbahar yağışlarının tahıl üretimini de ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Demir, "Güneydoğu Anadolu’da buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80’e ulaşan verim kaybı var. Konya’da dekara beklenen arpa verimi 250-300 kg iken, 50-150 kg arasında kaldı" şeklinde konuştu.

Sebze ve Meyvede Ciddi Düşüş Bekleniyor

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ilk tahminlerine göre 2025’te bitkisel üretimde genel bir düşüş yaşanacağına dikkat çeken Prof. Dr. Demir, şu oranları paylaştı:

Tahıl ve diğer bitkisel ürünler: %5,3 azalma

Sebzeler: %1,7 azalma

Meyve, içecek ve baharat bitkileri: %24,4 azalma

Domates, kapya biber ve fasulyede düşüş öngörülürken; karpuz, kuru soğan ve patlıcan üretiminde sınırlı artış beklendiği ifade edildi. Elma, şeftali, kiraz, üzüm ve turunçgillerde de ciddi kayıplar bekleniyor. Özellikle zeytin üretiminde %40, Antep fıstığında %54,6 oranında düşüş öngörülüyor.

“Su Krizi Metropollerde Kapıda”

Türkiye’de su kaynaklarındaki azalmaya da dikkat çeken Prof. Dr. Demir, metropollerdeki yüksek su tüketimine vurgu yaptı: “İstanbul’da kişi başı 200 litre, İzmir’de 220 litre, Ankara’da 246 litre tüketiliyor. Türkiye ortalaması ise 130 litre civarında. İsraf büyük boyutlara ulaşmış durumda.”

“Doğal Kaynakları Tüketiyoruz, Geleceği Tehlikeye Atıyoruz”

Prof. Dr. Demir, doğal kaynakların sürdürülebilirliği için bireysel ve toplumsal önlemler alınması gerektiğini vurguladı:
“Gıda israfını azaltmak, mevsimsel ve yerel üretimi desteklemek zorundayız. Hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler birlikte hareket etmeli. Bu kriz ancak sürdürülebilir tarım ve iklim dostu politikalarla aşılabilir.”

Daha fazla Samsun Haber için tıklayınız.

Kaynak: İHA