Nefesimizi tazelemek veya stres atmak için sık sık başvurduğumuz sakız çiğneme eyleminin, aslında hiç de masum olmadığı bilimsel olarak kanıtlandı. Uzmanlar, bu alışkanlığın vücudumuzda geri dönüşü olmayan etkilere yol açabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor.
NASIL OLUYOR? ÇİĞNEDİKÇE VÜCUDUMUZA KARIŞIYOR
İşin bilimsel açıklaması oldukça basit ve bir o kadar da korkutucu:
Sakızların içinde bulunan bazı sentetik polimerler, çiğneme eylemi sırasında parçalanarak mikroplastiklere dönüşüyor.
Bu mikroskobik plastik parçacıkları, tükürük yoluyla sindirim sistemimize giriyor ve buradan da kan dolaşımına karışarak organlarda birikebiliyor.
RİSKLER NELER? KANSER VE KALP HASTALIKLARI…
Vücudumuzda biriken bu mikroplastiklerin yol açabileceği potansiyel sağlık sorunları ise oldukça ciddi:
Bağışıklık Sistemini Zayıflatabilir: Vücutta yabancı bir madde olarak algılanan mikroplastikler, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Kalp-Damar Hastalıkları: Yapılan çalışmalar, bu zararlı parçacıkların kan damarlarında birikerek kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlayabileceğini ortaya koyuyor.
Kanser Riski: En endişe verici olanı ise, bu parçacıkların uzun vadede hücre yapısını bozarak kansere yol açabilme ihtimali.
Uzmanlar, özellikle çocukların ve gençlerin yoğun sakız tüketiminin, bu riskleri daha da artırdığını vurguluyor.
HANGİ SAKIZDA NE KADAR MİKROPLASTİK VAR?
Yapılan bir araştırmaya göre, sakız türüne göre içerdiği ortalama mikroplastik miktarı da değişiyor:
Şekersiz Sakız: ~12 mg
Şekerli Sakız: ~18 mg
Aromalı Sakız: ~25 mg
Bu tablo, özellikle yoğun aromalı sakızların daha yüksek risk taşıyabileceğini gösteriyor.
UZMANLAR NE ÖNERİYOR?
Sağlık uzmanları, bu gizli tehlikeye karşı vatandaşları bilinçli olmaya çağırıyor.
Gereksiz sakız tüketiminden kaçının.
Ağız sağlığı ve ferahlığı için karanfil, nane yaprağı gibi daha doğal yöntemleri tercih edin.
Sadece sakızda değil, tüm gıda ürünlerinde etiketleri okuyarak içindeki katkı maddeleri hakkında bilgi sahibi olun.





