Samsun’un İlkadım ilçesinde, 5 metrekarelik küçük bir dükkanda 40 yıldır çaydanlık, tava ve tencere tamiri yapan 80 yaşındaki Zeki Yılmaz, mesleğini tutkuyla sürdürüyor. Eski mutfak eşyalarına ikinci bir hayat sunan Yılmaz, yüksek fiyatlar nedeniyle insanlar arasında artan tamirat talebini karşılıyor. "Eskiden her mahallede bir tamirci vardı, ancak şimdi neredeyse yok oldu. Fiyatlar arttıkça, insanlar eski eşyalarını tamir ettirmeyi tercih ediyorlar," diyen Yılmaz, bu mesleğin geçmişten günümüze nasıl bir değişim gösterdiğine de değiniyor.
Yüksek Fiyatlar, Artan Talep

Son yıllarda artan fiyatlar, Zeki Yılmaz’ın işlerini artırmış durumda. Eskimiş ve kullanılamaz hale gelmiş mutfak eşyalarına hayat veren Yılmaz, tamir yerine yenisini almak istemeyen müşterilerine ekonomik çözümler sunuyor. “Parlatma işlemini 100 TL'ye yapıyorum. Zor yanıkları bile çıkarabiliyorum. İnsanlar yeni almak yerine eskilerini tamir ettiriyor,” diyen Yılmaz, yaptığı işlemin aslında yalnızca bir tamirat değil, eskiye değer verme, geçmişi yaşatma anlamına geldiğini de ekliyor. Yılmaz, bu mesleği yalnızca geçim kaynağı olarak değil, aynı zamanda geçmişe duyduğu saygı ile yaptığını belirtiyor.
Gençler İlgisiz, Çırak Yetiştirmek Zor

Mesleğin bir zamanlar büyük bir ilgi gördüğünü ancak şimdi bir kaybolma sürecine girdiğini ifade eden Zeki Yılmaz, çırak yetiştirememenin kendisi için büyük bir sorun haline geldiğini söylüyor. “Gençler iş beğenmiyor, masa başı iş arıyorlar. Benim mesleğim ağır iş gerektiriyor, bir de el becerisi lazım. Bu yüzden kimse bu işi öğrenmek istemiyor. Benim gibi 80 yaşına gelmiş olan bu mesleğin son temsilcileriyim,” diyor. Yılmaz, geçmişte bir çırak yetiştirdiğini ancak bu kişinin de emekli olduktan sonra işinden tamamen uzaklaştığını belirtiyor. Gençlerin bu alana ilgisizliğini, iş gücünün azalması ve bu mesleğin yok olma riskiyle ilişkilendiriyor.
Dükkanın Zorlukları ve Günlük Mesai
Zeki Yılmaz, yıllardır aynı dükkanda çalışıyor ve zaman zaman iş yoğunluğu nedeniyle akşamları da mesai yaparak, yetiştiremediği işleri tamamlıyor. Dükkanının her köşesini iş yerini daha verimli kullanabilmek için düzenlemiş. Yılmaz, gün içerisinde bazen yetişemediği işler için ekstra mesai yaparak, işleri bitiriyor. Dükkanında zaman zaman yoğunluk olsa da, hala mesleğine olan ilgisini ve tutkusunu kaybetmemiş durumda.
Mesleğin Geleceği ve Endişeler

Yılmaz, mesleğin geleceği hakkında oldukça karamsar. "Bu meslek yok olursa, eski mutfak eşyaları çöpe gidecek ya da hurdacılara verilecek. Bu işi yapacak kimse kalmazsa, çaydanlıklar, tencereler, tavalar birer anı olarak kalacak," diyor. Gelecek nesillerin bu mesleğe ilgi göstermemesi, Yılmaz'ı derinden etkiliyor. Bu tür geleneksel mesleklerin, bir nesilden diğerine aktarılmadan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu kaybın hem toplumsal hem de kültürel bir değer kaybı olacağına inanıyor.
Zeki Yılmaz'ın Öğütleri
Zeki Yılmaz, gençlere de bazı öğütlerde bulunuyor. "Gençler, bu tür eski meslekleri küçümsemesinler. Hem el becerisi kazandırıyor hem de insanlara faydalı oluyorsunuz. Bugün tamir edilen her bir ürün, sadece bir eşyanın yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlamıyor; aynı zamanda geçmişe olan bir saygıyı da temsil ediyor," diyor. Yılmaz, mesleklerinin kaybolmaması için gençlerin daha fazla ilgi göstermesini ve bu tür mesleklerin yaşatılmasına katkıda bulunmalarını öneriyor.

Zeki Yılmaz, 40 yıldır yaptığı işin her aşamasında, eskiye duyduğu saygıyı, mesleğine olan sevgisini ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak çalışıyor. Bu mesleği bırakma niyeti olmayan Yılmaz, ancak bir gün mesleğini devralacak çırak bulamaması durumunda, eski mutfak eşyalarının kaderinin ne olacağını düşünüyor. "Benden sonra bu işi yapan kimse kalmazsa, o zaman bunlar birer hatıra olarak kalacak," diyerek mesleğin geleceğiyle ilgili derin bir endişe taşıyor.
Zeki Yılmaz'ın hikayesi, sadece bir mesleğin son temsilcisi olmanın ötesinde, eski işlerin, geleneklerin ve kültürün nasıl kaybolduğunu gözler önüne seriyor. Bu mesleğin yok olmaması için, hem geçmişten gelen değerlerin korunması hem de gençlerin bu alana ilgi göstermesi gerektiği açıkça ortada.
Daha fazla Samsun Haber için tıklayınız.





