Basın açıklamasında, Soma’da hayatını kaybeden 301 madenciye duyulan saygı ve özlem dile getirildi. Soma faciası, sadece bir “kaza” değil, emek sömürüsüne dayalı bir düzenin sonucu olarak değerlendirildi. Açıklamada, “Bu bedeli bu düzeni kuranlar değil, madenciler ödedi” denildi.
11 Yılda 15 Binden Fazla Emekçi Hayatını Kaybetti
Sadece Soma faciasının ardından geçen 11 yılda, Türkiye genelinde 15 bin 600 emekçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, bu ölümlerin maden, inşaat, tarım, sanayi ve taşımacılık gibi pek çok sektörde yaşandığına dikkat çekildi. “Unutmadık, unutturmayacağız” mesajı yeniden vurgulandı.
"Katliamın Sorumluları Dışarıda, Avukatlar Cezaevinde"
Soma Davası’nın geldiği nokta da eleştirildi. Patronlara verilen cezaların “ödül gibi” olduğu, her bir madenci için yalnızca 8 gün hapis cezası verildiği ifade edildi. Öte yandan, ailelerin gönüllü avukatlığını üstlenen Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olması, adalet sistemine dair eleştirilerin odağında yer aldı.
Kamu Görevlilerine Sembolik Cezalar Verildi
Katliamdan yalnızca 47 gün önce madeni denetleyip “eksik yoktur” raporu veren kamu görevlileri hakkında açılan davada 28 kişi yargılanırken, sadece 18 kişiye kısa süreli hapis cezaları verildi, 10 kişi ise beraat etti. Açıklamada, bu durumun hukukun geldiği noktayı gözler önüne serdiği belirtildi.
"Soma Bir Kader Değildi"
Açıklamada, facianın sistematik bir sömürü düzeninin sonucu olduğu vurgulanarak, sorumlular arasında özelleştirme politikaları, taşeronlaşma, denetimsizlik, sendikasızlaştırma ve kamu bilgi birikiminin yok edilmesi sayıldı. “Facianın gerçek sorumlusu, kader ve fıtrat diyerek iş cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışanlardır” denildi.
"İşçi Ölür, Patronlar Zenginleşir"
İşçilerin ölümüne rağmen işletmelerin faaliyetlerine devam ettiği, patronların cezalandırılmadığı, mühendislerin ise hapiste olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Patronların saadeti için işçiler ölüyor, eşler dul, çocuklar yetim kalıyor” sözleriyle durumun trajik boyutuna dikkat çekildi.
“Bu Karanlığı Hep Birlikte Dağıtacağız”
Açıklamanın sonunda dayanışma ve mücadele çağrısı yapıldı. Adalet talebinden vazgeçilmeyeceği vurgulandı ve “Bu ülkede barış içinde, özgür ve mutlu yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz” denildi. Soma gibi faciaların tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapıldı.
"Soma’yı Unutmayacağız, Unutturmayacağız"
TMMOB İKK Sekreteri Veli Kebapcı imzasıyla yayımlanan basın açıklamasında, 13 Mayıs 2014’te yaşananların bir milat olması gerektiği vurgulandı. Faciaların yaşanmaması için madenlerde gerekli düzenlemelerin hâlâ yapılmadığına dikkat çekildi ve yetkililer acilen adım atmaya davet edildi.
