Endüstriyel Sessizlik: Samsun’un Fabrikaları Zamana Yenildi
Samsun, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Karadeniz’in önemli sanayi merkezlerinden biri olmuştur. Tütün işleme tesislerinden şeker fabrikalarına, un değirmenlerinden kömür depolarına kadar birçok üretim alanı, kentin kalkınma sürecinde önemli rol oynamıştır. Ancak değişen ekonomik politikalar, özelleştirme süreçleri ve kentleşme baskısı nedeniyle bu yapılar zamanla işlevsiz kaldı.
Bugün, Tekkeköy, Canik, İlkadım ve Havza başta olmak üzere pek çok ilçede terk edilmiş fabrika binaları, hangarlar, silolar dikkat çekiyor. Çoğu çürümeye bırakılmış durumda. Oysa bu yapılar, yalnızca endüstriyel üretimi değil; aynı zamanda bir kuşağın geçim kaynağını, kentin sosyal belleğini ve mimari geçmişini de temsil ediyor.

Tütün ve Şekerin Gölgesinde Kalmış Yapılar
Samsun ekonomisinde uzun yıllar belirleyici olan tütün ve şeker sanayi, özellikle 1950’li ve 60’lı yıllarda binlerce işçiyi istihdam ediyordu. Ancak TEKEL’in özelleştirilmesi ve fabrikaların kapatılmasıyla bu alanlar boşaltıldı. Bugün Samsun Limanı çevresinde ve eski tütün depolarının olduğu alanlarda tamamlanmamış restorasyonlar, yıkık çatılar ve paslı makineler göze çarpıyor.
Bu bölgelerdeki yapılar, günümüzde ne turizme ne de kültür-sanata kazandırıldı. Aralarında tescilli olan ve koruma altına alınması gereken yapılar da bulunuyor.
Unutulmuş Mimari: Sanayi Estetiği Yok Oluyor
Endüstri yapıları sadece işlevsel değil, aynı zamanda mimari açıdan da değerlidir. 20. yüzyılın ortalarında inşa edilen bu yapılar, betonarme ve çelik taşıyıcı sistemleriyle dönemin modernist izlerini taşır. Rasyonal mimari, geniş açıklıklı iç mekânlar, vinç rayları ve yüksek tavanlı üretim holleri bu yapılarla özdeşleşmiştir.
Ancak restorasyon yapılmadığı sürece bu mimari izler de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Samsun’un kent belleği açısından bu yapılar, gelecek kuşaklara aktarılması gereken endüstriyel miras niteliği taşıyor.
Dönüştürülebilirlik: Kültür ve Tasarım Alanlarına
Türkiye’nin farklı şehirlerinde terk edilmiş endüstri yapılarının kültür merkezine, müzeye, atölyelere dönüştürüldüğü projeler bulunuyor. Örneğin İstanbul’da Bomontiada, Ankara’da CerModern, İzmir’de TMO (Toprak Mahsülleri Ofisi) Depoları gibi yapılar iyi örnek teşkil ediyor.
Samsun'da da benzer dönüşümler için atıl durumdaki yapılar yaratıcı endüstrilere, çağdaş sanat galerilerine, açık hava etkinlik alanlarına dönüştürülebilir. Bu aynı zamanda kente ekonomik ve kültürel bir canlılık kazandıracaktır.
Uzmanlardan Çağrı: “Yıkmayın, Dönüştürün”
Mimarlar ve şehir plancıları, bu yapıların korunması ve yeni işlevlerle hayata kazandırılması gerektiğini belirtiyor. Çünkü bu yapılar hem dönemin tanıkları hem de kolektif hafızanın somut izleri. TMMOB’a (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) bağlı uzmanlar, kent kimliği açısından endüstriyel miras envanterinin çıkarılmasını öneriyor.





