Intel, teknoloji dünyasında deprem etkisi yaratan büyük bir kararla, dünya genelinde 10 bini aşkın çalışanını işten çıkarıyor. Bu karar sadece bir mali kesinti adımı değil; aynı zamanda dev şirketin yön değiştirmesini, stratejik bir yeniden yapılanma sürecine girmesini işaret ediyor. Bir dönemin işlemci devi olarak bilinen Intel, yapay zekâ, dökümhane (foundry) üretimi ve veri merkezi teknolojilerinde rakiplerinin gerisinde kalınca, radikal adımlar atmaya başladı. İşten çıkarma kararı da bu büyük dönüşümün en sert dışavurumu olarak dikkat çekiyor.


ÜRETİM TESİSİNDEKİ ELEMANLAR ÇIKARILIYOR

İşten çıkarılacak personelin büyük çoğunluğu, Intel’in üretim tesislerinde görev alan fabrika çalışanları. Bu durum, doğrudan üretim kapasitesini değil; üretim stratejisini değiştirme niyetini gösteriyor. Özellikle Arizona ve Oregon’daki büyük ölçekli üretim merkezlerinin yanında, San Francisco Körfez Bölgesi’nde yer alan dört farklı Intel tesisinden toplam 107 çalışanın işine son verilecek. Ancak bu sadece buzdağının görünen kısmı. Küresel çapta değerlendirildiğinde, toplam fabrika iş gücünün yüzde 15 ila 20’si arasında bir kesintiye gidileceği öngörülüyor. Bu da yaklaşık 8 binden fazla çalışanın etkileneceği anlamına geliyor.

MALİ SIKINTILAR BU KARARI BESLEDİ

Intel’in aldığı bu kararın temelinde, şirketin son dönemde yaşadığı ciddi mali kayıplar yatıyor. 2024’ün ilk çeyreğinde açıklanan bilançolara göre, Intel 821 milyon dolarlık bir zarar bildirdi. Bu durum, şirketin kârlılığı artırma baskısını daha da büyüttü. Son birkaç yılda 125 binin üzerindeki personel sayısı, hâlihazırda 109 bin seviyesine kadar düşürülmüş durumda. Ancak bu son dalga ile birlikte bu sayı daha da aşağı çekilecek. İşten çıkarmalar sadece bir mali iyileştirme değil; aynı zamanda şirketin gelecek planlamasında radikal bir yön değişikliğini gösteriyor.

OTOMOTİV BÖLÜMÜ DE TAMAMEN KAPANIYOR

Yapılanma süreci, sadece çalışan sayısının azaltılması ile sınırlı kalmıyor. Intel, aynı zamanda otomotiv bölümünü de tamamen kapatma kararı aldı. Şirketin işlemcileri şu ana kadar 50 milyondan fazla araçta kullanılmıştı ancak CEO Patrick Gelsinger’ın liderliğinde alınan bu karar, artık otomotiv sektörünün Intel için stratejik öncelik olmadığını net biçimde ortaya koyuyor. Kaynaklar, yapay zekâ ve dökümhane teknolojilerine yönlendirilecek. Özellikle yapay zekâ temelli çip üretimi ve veri merkezi çözümleri, yeni yol haritasının odak noktaları olacak.

 

İNTEL KÜRESEL ÖLÇEKTE YANKI UYANDIRDI

Intel’in yaşadığı bu dönüşüm, global ölçekte yankı uyandırmış durumda. Rakipleri olan Nvidia ve AMD, son yıllarda yapay zekâ çip pazarında büyük başarılar elde ederken, Intel’in bu alanda geri kalması ciddi bir rekabet dezavantajı yarattı. Bu yüzden iş gücü küçülmesi sadece bir tasarruf planı değil, aynı zamanda şirketin çevikliğini artırma çabası olarak değerlendirilebilir. Düşük performanslı birimlerin kapatılması, yeteneklerin daha stratejik alanlara yönlendirilmesi ve üretim maliyetlerinin azaltılması gibi hedefler, bu planın merkezinde yer alıyor.

Diğer yandan, ABD hükümetinden alınan 7,9 milyar dolarlık CHIPS fonu da Intel için kritik öneme sahip. Bu fon, şirketin yerli üretim kapasitesini artırması ve stratejik bağımsızlık sağlaması için verilmişti. Ancak işten çıkarmalar ve üretim tesislerindeki küçülmeler, bu desteğin riske girmesine neden olabilir. Devletin bu fonlara dair şartları arasında belirli sayıda istihdamın korunması da bulunuyor. Eğer Intel bu şartları yerine getiremezse, ciddi yaptırımlarla karşılaşabilir.

ÇALIŞANLAR ZOR DURUMDA

Bu süreçte en büyük darbeyi çalışanlar alıyor. Özellikle Reddit ve benzeri platformlarda Intel çalışanlarının yaptığı yorumlar, belirsizlik ve moral bozukluğunun had safhada olduğunu gösteriyor. Fabrika teknisyenlerinden Ar-Ge uzmanlarına kadar pek çok pozisyonun risk altında olduğu belirtiliyor. Ayrıca “performansa dayalı” olarak yapılan işten çıkarma sürecinin, içerideki güven ortamını sarstığı da gözlemleniyor. Yetenekli mühendislerin motivasyonunun düşmesi, şirketin inovasyon kabiliyetini olumsuz etkileyebilir.

İNTEL YENİDEN YAPILANIYOR

Intel’in geleceği, bu yeniden yapılanma sürecini ne kadar başarılı yöneteceğine bağlı. Şirketin hedefi, daha odaklı, yalın ve yüksek performanslı bir yapıya kavuşmak. Bu bağlamda, dökümhane teknolojilerinde TSMC gibi devlerle rekabet edecek düzeyde yatırım yapılması, yapay zekâ çiplerinde AMD ve Nvidia’yı yakalayacak stratejiler geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca veri merkezleri alanında da çevik çözümler ve yüksek kapasiteli sistemlerin geliştirilmesi şart.

Intel’in bugünkü dönüşümü, teknolojik liderlikten ziyade yeniden hayatta kalma refleksi gibi görünüyor. Ancak bu durum geçici olabilir. Eğer doğru stratejik kararlar alınır, Ar-Ge yatırımları artırılır ve kalan yetenekli çalışanlar etkin şekilde değerlendirilirse, şirket yeniden küresel bir lider konumuna dönebilir. Ancak bu, kısa vadede büyük fedakârlıklar gerektiriyor.

 

10 BİN KİŞİ İŞSİZ KALACAK

Intel’in 10 bin kişilik işten çıkarma kararı sadece bir kriz yönetimi değil; bir gelecek yatırımı. Şirket geçmişteki ihtişamını kaybetmiş olsa da, köklü bir dönüşümle yeniden zirveye oynayabilir. Ama bu dönüşümün başarıya ulaşması için doğru stratejiler kadar, şeffaflık, çalışan bağlılığı ve inovasyona gerçek yatırım şart. Teknoloji dünyası Intel’in bu dönüşümünü dikkatle izliyor ve herkes aynı soruyu soruyor: Bu kesinti, yeni bir çağın başlangıcı mı olacak, yoksa sessiz bir çöküşün habercisi mi?


 

Kaynak: Haber Merkezi