Türkiye’de 2017 yılında yasaklanan 1+0 stüdyo daireler, 8 yıl aradan sonra yeniden inşa edilebilecek. Resmî Gazete’nin 13 Ağustos 2025 tarihli sayısında yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği değişikliği ile birlikte yasak resmen kaldırıldı.
Yeni düzenleme nasıl olacak?
Yeni yönetmelik, stüdyo dairelerde oturma odası içinde dar kenarı en az 2,5 metre ve alanı en az 9 metrekare olan bir “yatak nişi” yapılmasını yeterli görüyor. Böylece ayrı bir yatak odası yapma zorunluluğu ortadan kalkıyor. Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkan Yardımcısı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, stüdyo dairelerin yasaklanma sebebini “Türkiye’de konutlarda genellikle ailelerin yaşaması ve bu tip dairelerin apartman sakinlerini rahatsız etmesi” olarak açıkladı.
Duvar zorunluluğu yok, yatak alanı salona entegre edilebilir
Kararın yanlış yorumlandığını belirten Erkurtoğlu, "Bu çıkan kenarda dar kenarı iki buçuk metre, alanı 9 metrekare olan yatak nişi yapılabilir diyor. Yani bu yine 1+1 demektir, sadece 12 metrekare olan salonu, 21 metrekareye çıkartmak gerekiyor. Daha önceden baktığımızda 12 metrekare salona 2 metrekare bir yatak dışı yapıyorduk. Sadece yatak odasına duvar yapmayabiliriz, yatağı ortaya koyabiliriz anlamına geliyor" dedi.
Her parselde sınırlama var
Yönetmelikte, bir parselde yapılacak konutların en fazla yüzde 20’sinin stüdyo (1+0) daire olabileceği şartı getirildi. Böylece projelerde dengeli bir konut tipi dağılımı hedefleniyor.
Neden yasaklanmıştı?
2017’de getirilen yasak, Türkiye’de apartman yaşamında aile düzeninin korunması amacıyla uygulanmıştı. Yetkililer, küçük metrekareli dairelerin apartmanlarda sosyal uyumsuzluk yaratabileceği görüşündeydi. Uzmanlara göre yasağın kalkması, özellikle öğrenciler ve bekar çalışanlar için daha uygun fiyatlı konut seçenekleri sunarak kiralardaki artışa kısmen fren olabilir. Aynı zamanda konut arzının çeşitlenmesine katkı sağlayacak. Gayrimenkul sektöründe ise bu değişikliğin, küçük metrekareli modern konut projelerinin yeniden gündeme gelmesine yol açması bekleniyor.
Ev alırken dikkat edilmesi gereken 10 altın kural
Ev alırken nelere dikkat edilmeli? Tapu kontrolünden deprem dayanıklılığına kadar ev satın alma sürecinde gözden kaçırılmaması gereken kritik detaylar.
Tapu ve imar durumu en kritik adım
Gayrimenkul sektörü temsilcileri, artan konut fiyatları ve değişen piyasa koşulları nedeniyle ev alırken daha dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor. Uzmanlara göre, ev satın alma süreci yalnızca fiyat ve konumdan ibaret değil; hukuki, teknik ve çevresel birçok unsurun birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. Öncelikle konumun önemine dikkat çeken emlak danışmanları, ulaşım, iş yeri, okul ve sağlık hizmetlerine yakınlığın yaşam kalitesini doğrudan etkilediğini vurguluyor. Ayrıca, bölgenin güvenliği, gürültü seviyesi ve hava kalitesi de uzun vadede memnuniyet açısından belirleyici faktörler arasında. Tapu ve imar durumu ise alım sürecinin en kritik aşamalarından biri. Gayrimenkul hukukçuları, tapunun kat mülkiyeti veya kat irtifakı olmasının güvence sağladığını, arsa payı tapulu konutlarda ise ileride ciddi sorunlar yaşanabileceğini belirtiyor. Tapu müdürlüğünden ipotek, haciz ya da satış kısıtlaması olup olmadığının sorgulanması gerektiği ifade ediliyor. Belediyeden yapılacak imar sorgulamasıyla da ruhsat, proje ve yapı izinlerinin yasal uygunluğu öğrenilebiliyor. Deprem riskinin Türkiye gerçeği olduğunu hatırlatan inşaat mühendisleri, binanın deprem yönetmeliğine uygunluğunun mutlaka kontrol edilmesini öneriyor. İnşaat yılı, kullanılan malzeme kalitesi ve varsa deprem dayanıklılık raporu, güvenli bir yaşam için hayati önemde. Teknik açıdan da dikkat edilmesi gereken unsurlar bulunuyor. Isı ve ses yalıtımı, elektrik, su ve doğalgaz tesisatlarının durumu, ileride çıkabilecek onarım masraflarının önüne geçiyor. Evin kat planı, odaların yerleşimi, gün ışığı alıp almaması gibi detaylar da konforu doğrudan etkiliyor. Uzmanlar ayrıca maliyetleri doğru hesaplamanın önemine işaret ediyor. Site aidatları, bakım ve güvenlik giderleri, bütçeyi zorlayabilecek unsurlar arasında yer alıyor. Bölgedeki benzer konutlarla fiyat karşılaştırması yapılması, piyasa değerinin üzerinde ödeme yapılmasını engelliyor. Son olarak, satın alma sürecinde resmi prosedürlerin eksiksiz tamamlanması gerektiği vurgulanıyor. Ödemenin tapu devri sırasında banka aracılığıyla yapılması, satış vaadi sözleşmesinin noter onaylı olması ve ekspertiz raporuyla konutun gerçek değerinin belirlenmesi, olası riskleri en aza indiriyor. Gayrimenkul uzmanları, tüm bu adımların titizlikle uygulanmasının hem güvenli hem de uzun vadede kazandıran bir yatırım için şart olduğu görüşünde.




