İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Altaylı, bugün adliyeye sevk edildi. Söz konusu yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tehdit içerdiği öne sürülen ifadeler kullandığı iddiasıyla hakkında TCK 310/2 ve 106/1. maddeleri uyarınca işlem yapıldı.
Savcılık, Altaylı'nın 20 Haziran tarihli yayınında “bu millet hoşuna gitmeyeni padişah da olsa yuhlamış, hatta öldürmüş bir millettir” şeklindeki sözlerinin doğrudan tehdit olmasa da "fiili saldırı kastı taşıyan ima" içerdiğini savundu.
Altaylı’nın tutuklandığını ilk duyuran isim gazeteci İsmail Saymaz oldu.

Altaylı: “Sözlerim tarihsel bağlamda, kesinlikle tehdit değil”
Altaylı ise savunmasında, sözlerinin tamamen tarihsel bağlamda olduğunu, bir araştırma şirketinin kamuoyu yoklamasına dair değerlendirme yaptığını belirtti. “Cumhurbaşkanına yönelik ne doğrudan ne de dolaylı bir tehdit yok. Yayında tarihe meraklı bir entelektüel kimlikle konuştum. Sözlerim kasıtlı biçimde çarpıtıldı” ifadelerini kullandı.
Tutuklamanın Gerekçesi Ne?
Gazeteci Fatih Altaylı, “Cumhurbaşkanına suikast” ve “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamalarıyla tutuklandı.
İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği, tutuklama kararının gerekçesi olarak “kaçma” ve “saklanma” ihtimalini gösterdi. Soruşturma evrakında Altaylı’nın mevcut delil durumu ve isnat edilen suçların niteliği de dikkate alınarak, adli kontrolün yetersiz kalacağına hükmedildi.

Tutuklama kararının ardından kamuoyunda yankı büyük oldu. Birçok gazeteci, kararı “ifade özgürlüğüne müdahale” olarak yorumladı.