Bu proje, Microsoft’un sağlık alanına odaklanan yeni yapay zekâ biriminin ilk büyük başarısı olarak görülüyor. Birimin başında ise Suriyeli kökenli İngiliz yazılımcı ve DeepMind kurucularından biri olan Mustafa Suleyman yer alıyor. Financial Times gazetesine verdiği röportajda Suleyman, bu adımı “insanlığı tıbbi süper zekâya bir adım daha yaklaştırmak” olarak tanımladı ve sistemin hız, maliyet ve doğruluk açısından doktorları geride bıraktığını vurguladı.
Nasıl Çalışıyor?
MAI-DxO, “teşhis koordinatörü” olarak görev yapan bir ana yapay zekâ tarafından yönetilen beş farklı yapay zekâ ajanı ile çalışıyor. Bu ajanlar, tıpkı bir ekip gibi birlikte çalışarak olasılıkları tartışıyor, hangi testlerin yapılacağına karar veriyor ve en doğru teşhis sonucuna ulaşmak için fikir alışverişi yapıyor.
Bu süreç, “düşünce zinciri tartışması” (Chain-of-Thought Debate) olarak bilinen bir yöntemle yürütülüyor ve karar aşamaları şeffaf bir şekilde takip edilebiliyor.
İlk Sonuçlar Etkileyici
Sistem, New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanmış 300’den fazla karmaşık tıbbi vaka üzerinde test edildi. MAI-DxO, bu vakalarda %85,5 oranında doğru teşhis koyarken, karşılaştırma yapılan doktorlar yalnızca %20 başarı oranına ulaştı.
Üstelik bu doktorlar kaynaklara başvurmadan ve ekip arkadaşlarından yardım almadan değerlendirme yaptı.
Microsoft, sistemi geliştirirken OpenAI, Google, Meta, Anthropic, xAI ve DeepSeek gibi büyük şirketlerin dil modellerinden faydalandı. Ancak en yüksek başarı oranına OpenAI’nin o3 modeli ulaştı. Suleyman, sistemin tek bir modele bağlı kalmadığını, en iyi sonucu veren araçların entegre edildiğini vurguladı.
Maliyet Bilincine Sahip Bir Yapay Zekâ
Sistemin dikkat çeken yönlerinden biri de maliyetleri göz önünde bulundurması. Gereksiz testleri azaltarak hem hastaların yükünü hafifletiyor hem de sağlık sisteminde büyük tasarruf sağlıyor. Bazı vakalarda sistemin uyguladığı stratejilerle yüz binlerce dolar tasarruf sağlandığı bildirildi.
Klinik Kullanım İçin Henüz Erken
Microsoft’un sağlık ekibine yeni katılan ve DeepMind’ın eski sağlık bölümü başkanı olan Dominic King, bu sistemin daha önce karşılaştığı tüm yapay zekâ çözümlerini geride bıraktığını belirtti. Ancak King’e göre, sistem henüz hakemli bilimsel değerlendirmelerden geçmedi ve gerçek klinik ortamlarda kullanılmaya hazır değil.
ABD'nin önde gelen kardiyologlarından Dr. Eric Topol, bu gelişmenin “yapay zekânın tıpta ilk kez hem doğruluk hem de maliyet açısından gerçekten fark yarattığını gösteren somut bir örnek” olduğunu söyledi ve bunun küresel sağlık sisteminde devrim niteliğinde bir dönüşüm başlatabileceğini ifade etti.
Her ne kadar klinik kullanıma tam olarak hazır olmasa da, Microsoft’un bu yeni aracı, tıbbın geleceğinde yapay zekânın doktorların yanında vazgeçilmez bir yardımcı olacağını şimdiden gösteriyor.





