Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil ve hazır giyim, son yılların en ağır krizini yaşıyor. Artan konkordato dalgası, kapanan işletmeler, daralan ihracat ve istihdam kayıpları sektörü tarihinin en kritik dönemine sürüklüyor. Verilere göre, yalnızca bu yıl 300’ün üzerinde firma konkordato ilan etti.

FİNANSMAN VE DESTEK TALEPLERİ ARTIYOR

Sektör temsilcileri, krizden çıkış için finansmana erişimin kolaylaştırılmasını, düşük faizli yatırım kredilerini, döviz kuru istikrarını ve genişletilmiş ihracat teşviklerini şart koşuyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, konkordatonun sadece firmaları değil, onlara ürün ve hizmet sağlayan yüzlerce tedarikçiyi de etkilediğini vurguladı.

YAPISAL BİR KRİZ

Türkiye’de tekstil sektörü artık geçici bir ekonomik daralmadan öte, yapısal bir krizle karşı karşıya. Enerji ve ham madde maliyetleri, döviz kuru baskısı, ucuz iş gücüne dayalı modelin sona ermesi ve modernizasyon yatırımlarının ötelenmesi, Türk üreticiyi küresel pazarda rekabet dezavantajına itiyor.

MERTER, LALELİ VE OSMANBEY'DE KEPENKLER İNİYOR

İstanbul’un tekstil ticaretinin kalbi sayılan Merter, Laleli ve Osmanbey’de mağazaların ve showroomların çoğu kepenk indirdi. Artan maliyetler, sipariş düşüşü ve yabancı alıcı trafiğinin azalması, bölgedeki ticareti durma noktasına getirdi.

Türkiye'de çalışanların yarısı asgari ücretle geçiniyor
Türkiye'de çalışanların yarısı asgari ücretle geçiniyor
İçeriği Görüntüle

Öksüz, sektörün geleceği için teknolojik dönüşüm, markalaşma, teknik tekstil ve sürdürülebilir üretim alanlarına yatırım yapılmasının şart olduğunu belirterek, aksi takdirde mevcut darboğazın aşılmasının kolay olmayacağını ifade etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ