Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 20 dönümlük alanda kurulan Kedi Kasabası, 7 veteriner hekim ve 56 personelle 300’den fazla sokak hayvanlarına güvenli ve sıcak bir yaşam sunuyor. Son yıllarda özellikle cins kedilerin terk edilme oranlarının artması, bu hayvanların karakter yapılarının, genetik hastalıklara yatkınlıklarının ve bakım maliyetlerinin yeniden tartışılmasına neden oluyor. Kedi Kasabası’nın veteriner hekimlerinden Zekiye Kondakçı hem sokağa bırakılan hem de Kedi Kasabası’na getirilen cins kedilerin yaşam koşullarını, sağlık problemlerini ve adaptasyon süreçlerini aktardı.
KEDİ KASABASI'NA BIRAKILAN KEDİLERİN %99’U EVDEN BIRAKILIYOR
Kedilerin yüzde doksan dokuzunun evlerden geldiği ve çeşitli sebeplerle terk edilmiş olduğunu söyleyen Zekiye Kondakçı kedilerin terk edilme sebeplerini şu şekilde aktardı.
“Alerjik reaksiyonlar, maddi yetersizlikler, şehir dışına ya da yurt dışına taşınma gibi nedenlerle sahipleri tarafından buraya bırakılıyorlar. Sokaktan gelen çok fazla kedi olmuyor ancak sokaktan gelenlerin de neredeyse tamamı aslında evden atılmış kediler. Buraya geldikleri süreçte eğer bir hastalıkları varsa, açık yara, kırık, cerrahi ya da dahili bir problem gibi durumlarda hemen tedavilerine başlıyoruz. Sağlık sorunu olmayıp doğrudan evden bırakılan kedileri ise yeni gelenler bölümüne alıp kısırlaştırma için hazırlıyoruz. Kısırlaştırma işlemi tamamlandıktan sonra yaz aylarında kedileri alandaki açık yaşam bölümüne bırakıyoruz. Kışın ise ısıtmalı cins kedi konteynerinde barındırıyoruz. Çünkü cins kedileri dışarıya salmıyoruz. Tekir ve sarman kediler gibi dış ortama hızlı ve kolay şekilde adapte olamıyorlar.”
CİNS KEDİLERİN KEDİ KASABASI'NA ADAPTE OLMA SÜRELERİ
Cins kedilerin sokağa veya barınaklara bırakılma oranları arttıkça, bu kedilerin sokak yaşamına uyum süreçleri de daha sık gündeme geliyor. Genel olarak cins kedilerin adaptasyon süresi, sokak kedilerine göre daha zor ve daha uzun sürer mi? Zekiye Kondakçı Kedi Kasabası’na bırakılan kedilerin adapte olma sürelerinin karakterlerine bağlı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı.
“Bazı kediler sanki 40 yıldır buradaymış gibi hemen ortama adapte olabiliyor bu tamamen karakterlerine bağlı. Bazı kediler ise bulunduğu yerden çıkmak istemiyor, resmen küsüp bir köşeye çekiliyor. Bu durumlarda mamasını, suyunu özellikle önüne koyuyor, sürekli takip ediyoruz. Yedi mi, yemedi mi, stres altında mı diye tek tek bakıyoruz. Her hayvanın yapısı tamamen farklı. Burada 300’den fazla kedi var ve inanın hepsinin karakteri birbirinden farklı. Adaptasyon süreçleri ise tamamen karakterlerine bağlı.
Cins kedilerle diğer kediler arasındaki adaptasyon farkına da değinen Kondakçı cins–tekir olarak değil, evden gelenler ve sokaktan gelenler şeklinde ikiye ayırdığını söylerek, adaptasyon süreçleri, hastalık süreçleri ve buraya uyum sağlama durumlarını da bu şekilde değerlendirdiğini söyledi.
SAĞLIK SORUNLARI NEDENİYLE TERK EDİLEN KEDİLER
Cins kedilerin sağlık sorunları nedeniyle terk edildiği durumların da çok fazla olduğunu belirten Kondakçı, cins kedilerin kalp hastalıklarına, idrar yolu enfeksiyonlarına, idrar yolunda taş oluşumuna ve böbrek yetmezliğine oldukça yatkın olduklarını özellikle Scottish Fold cinsi kedilerde eklem rahatsızlıkları, beyaz kedilerde ise genetik sağırlığın sık görüldüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı.
“Cins kedilerin hasta olma oranları çok yüksek çünkü genetik yatkınlıkları var, genetik rahatsızlıkları var bu sebeplerle bize bırakılan birçok kedi var. Bazı sahipler ise tedavi süreci başlamış olmasına rağmen maddi imkânsızlıklar nedeniyle devam ettiremiyor ve kediyi buraya bırakmak zorunda kalıyor. Biz onların tedavisini tamamlıyoruz; iyileştikten sonra kasabaya salıyoruz. “
Kedi kasabasına en çok bırakılan kediler cins kediler iken, aynı zamanda en fazla sahiplenilenlerin yine cins kediler olduğunu söyleyen Kondakçı;
“Cins ve yavru kediler çok hızlı yuva buluyor. Hatta bazen yavrulardan bile daha fazla cins kedi sahiplenen oluyor. Bir kedinin yuvalandığını gördüğümde gerçekten çok seviniyorum, mutlu oluyorum.” İfadelerini kullandı.
CİNS KEDİLERDE GENETİK YATKINLIKLAR VE SAĞLIK SORUNLARI
Veteriner Hekim Zekiye Kondakçı, cins kedilerin sokağa bırakılma oranlarının artmasının arkasında çoğunlukla genetik hastalıklar, geç kısırlaştırma ve yanlış beslenme gibi faktörlerin yattığını belirtiyor. Özellikle bazı ırklarda görülen kalıtsal rahatsızlıkların hem hayvan sağlığını hem de sahiplerinin bakım motivasyonunu olumsuz etkilediğini vurguluyor. Kondakçı, Scottish Fold cinsi kedilerde sık karşılaşılan osteokondrodisplazi adlı eklem hastalığına dikkat çekiyor. Bu rahatsızlık özellikle arka ve ön bacaklarda, bazen kuyrukta şekil bozuklukları ya da hareket kısıtlılığı olarak ortaya çıkabiliyor.
“Bu durum şehir efsanesi gibi yayıldı ama her Scottish Fold’da görülmüyor. Yalnızca genetik yatkınlık söz konusu.”
Diyen Kondakçı, genetik eğilimlerin bireysel farklılıklar gösterebileceğini belirtiyor.
British Shorthair ırkında ise hipertrofik kardiyomiyopati adı verilen kalp hastalığına daha sık rastlandığını anlatan Kondakçı, geçmişte yaşadıkları bir vakadan örnek vererek şunları söylüyor:
"Kalp hastası bir kediyi sahipleri ilaçlarıyla birlikte ‘Biz daha fazla bakamıyoruz’ diyerek tesisimize bırakmıştı. Stresle kötüleşebilen bu hastalığın tedavisi maddi olarak sürdürülemeyince, kedi terk edilmek zorunda kalındı. Bu durum çok yaygın."
Genetik faktörlerin dışında, geç kısırlaştırma da cins kedilerde karşılaşılan önemli sorunlardan biri. Özellikle erkek kedilerde altı aydan sonra kısırlaştırmanın gecikmesi, idrar püskürtme davranışına yol açabiliyor. Kondakçı’ya göre, bu davranış yerleştiğinde kısırlaştırma yapılsa dahi alışkanlık tamamen ortadan kalkmıyor.
"Evde her yere idrar yapıyor" şikayetiyle bize bırakılan birçok kedi var. Oysa bu hayvanın değil, ilk sahibinin hatası. Yeni yuva bulunsa bile, aynı nedenle kediler yeniden geri getirilebiliyor."
Cins kedilerde sık karşılaşılan diğer bir sağlık problemi ise böbrek yetmezliği. Bu durum genellikle yanlış beslenme ile ilişkilendiriliyor. İdrar yollarında taş oluşumu ya da kristallenme gibi sorunlar hem kedinin yaşam kalitesini düşürüyor hem de tedavi sürecini zorlaştırıyor. Özellikle kristallenme kronik bir hal aldığında uzun süreli özel mama ve takip gerektiriyor. Kondakçı, Scottish Fold gibi belirli ırklarda genetik ve davranışsal problemlerin daha sık görüldüğünü ve en fazla yoğunlaştıkları vakaların da bu gruplardan geldiğini belirtiyor:
"Sağlık problemleri açısından en kırılgan grup genellikle cins kediler. Bu nedenle bilinçli sahiplenme ve düzenli veteriner kontrolü şart."
TEKİR KEDİLER NEDEN DAHA DAYANIKLI, CİNS KEDİLER HASSAS?
Veteriner Hekim Zekiye Kondakçı, tekir ve cins kediler arasındaki en belirgin farkın genetik dayanıklılık ve beslenmeye verilen yanıt olduğunu vurguluyor. Tekir kedilerde böbrek rahatsızlıklarının elbette görülebildiğini ancak bunun çoğunlukla yanlış beslenmeye bağlı ve yaş ilerledikçe ortaya çıkan bir durum olduğunu belirtiyor. Genetik yatkınlık düşük olduğu için tekirlerde hastalıkların seyri daha yavaş ilerliyor ve çoğu zaman yaşam tarzıyla ilişkilendiriliyor. Tekir kedilerin ileri yaşlarda tıpkı insanlarda olduğu gibi organ fonksiyonlarının yavaşlamasına bağlı böbrek sorunları yaşayabildiğini anlatan Kondakçı, buna rağmen “böbrek hastası olduğu için terk edilen tekir” vakalarına neredeyse hiç rastlamadıklarını söylüyor. Cins kedilerde ise durum tamamen farklı. Genetik yatkınlıkları nedeniyle cins kediler, kalitesiz mamalara karşı çok daha hassas, idrar yollarında kristallenme ve tıkanma riskine açık, böbrek yetmezliğine daha yatkın, yanlış beslenmeden hızla etkilenen bir yapıdalar. Tekir kedilerin ucuz veya düşük kaliteli mamalardan çok fazla etkilenmeyebildiğini, ancak aynı mamanın cins kedilerde kısa sürede ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirten Kondakçı, bu nedenle cins kedilerin mutlaka yüksek kaliteli ve pahalı mamalarla beslenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu da sahipler için ek maliyet anlamına geldiği için, birçok cins kedinin sağlık sorunları nedeniyle barınağa bırakıldığına dikkat çekiyor.
CİNS KEDİLERİ SAHİPLENMEK BİR HEVES DEĞİL SORUMLULUKTUR
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kedi Kasabası’nda gördüklerimiz, cins kedilerin dışarıdan bakıldığında özel ve bakımlı görünse de aslında ne kadar hassas bir yapıya sahip olduklarını bir kez daha ortaya koyuyor. Veteriner Hekim Zekiye Kondakçı’nın anlattıkları, bu hayvanların çoğunun bilinçsiz üretim, yanlış bakım, geç kısırlaştırma, kalitesiz besleme ve ekonomik yetersizlikler nedeniyle terk edildiğini açıkça gösteriyor. Cins kedilerin genetik yatkınlıkları, kalp hastalıkları, eklem problemleri, böbrek ve idrar yolu rahatsızlıkları, onların sokakta hayatta kalmasını neredeyse imkânsız hâle getirirken; tekir kedilere kıyasla çok daha fazla desteğe ihtiyaç duydukları anlaşılıyor. Tekir kedilerin dayanıklı yapısına karşın, cins kedilerin yaşamları büyük ölçüde doğru mamaya, düzenli kontrole ve güvenli bir ev ortamına bağlı. Veteriner Zekiye Kondakçı'nın sözleri, hem hayvan sahiplerine hem de sahiplenmeyi düşünenlere önemli bir mesaj niteliğinde:
“Hayvanların hiçbir suçu yok. Sorun, yanlış bakım ve yanlış kararlar. Cins bir kediyi sahiplenmek bir heves değil, büyük bir sorumluluktur.”











