ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), Science dergisinde yayımlanan yeni bir bilimsel araştırmayı temel alarak Marmara Denizi altındaki fay hatlarına ilişkin dikkat çekici bir analiz yayımladı. Raporda, son 20 yılda kaydedilen depremlerin olağan dışı bir biçimde İstanbul’un hemen güneyindeki kilitli fay segmentine doğru ilerlediği vurgulandı.
Sismik zincir İstanbul’u işaret ediyor mu?
NYT’nin aktardığı verilere göre, Ana Marmara Fayı’nın 15–21 kilometrelik kilitli bölümüne doğru bir sismik göç gözleniyor. Uzmanlar, bu segmentin kırılması durumunda İstanbul’da 7 ve üzeri büyüklükte yıkıcı bir depremin meydana gelebileceği uyarısında bulunuyor. University College London’dan sismolog Stephen Hicks, durumu “İstanbul adeta tehlikeli segmentin tam karşısında duruyor” sözleriyle özetliyor.
Son 20 yıldaki dikkat çeken deprem dizilimi
Analizde öne çıkan depremler şu şekilde sıralanıyor:
2011 yılında batıda 5.2,
2012’de doğuda 5.1,
2019’da orta kesimde 5.8,
2025’te ise doğu ucunda 6.2 büyüklüğünde depremler meydana geldi.
Bu dizilimin bazı uzmanlara göre “göç eden deprem modeli” ihtimalini gündeme getirdiği belirtiliyor.
Uzmanlar temkinli tesadüf de olabilir
Cornell Üniversitesi’nden deprem bilimci Judith Hubbard, bu dizilimin kesin bir kanıt olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, sarsıntıların birbirini takip ediyor gibi görünmesinin tesadüf olabileceğini ifade etti.
Fay sessiz ama bu sessizlik tehlikeli
Araştırmada, Marmara Denizi’nin İstanbul’un güneybatısında kalan deniz altı fay segmentinin uzun süredir sessiz olduğu vurgulandı. Bu bölümün en son 1766 yılında kırıldığı hatırlatılırken, uzmanlar bu kadar uzun süren sessizliğin genellikle büyük bir stres birikimine işaret ettiğini belirtiyor. GFZ Helmholtz Yerbilimleri Merkezi’nden sismolog Patricia Martin, “Depremleri önceden bilmek mümkün değil ancak olağan dışı işaretleri erken fark etmek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.
Tarihin en ağır felaketlerinden biri olabilir
Judith Hubbard, olası büyük bir depremin yalnızca fay hareketiyle sınırlı bir risk olmadığını vurgulayarak, kontrolsüz yapılaşma, zemin sorunları ve yetersiz denetimin felaketin boyutunu büyütebileceğini söyledi. Hubbard’a göre Marmara merkezli büyük bir deprem, yakın tarihin en ağır insani felaketlerinden birine dönüşebilir.
Belirsiz olan tek şey başlangıcı
NYT analizinde, kesin bir tarih verilemese de Marmara Denizi’nde büyük bir gerilimin biriktiği görüşünün bilim insanları arasında ortak kanaat haline geldiği belirtildi. Gazete, analizini şu çarpıcı ifadeyle noktaladı:
“Büyük bir deprem geliyor. Belirsiz olan tek şey, bunun nasıl başlayacağı.”




