Kış aylarının gelişi, araçların mekanik sistemlerinde sıcak aylarda fark edilmeyen pek çok zayıf noktanın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Özellikle düşük sıcaklık, nem ve ani hava değişimleri; motor soğutma sisteminden akü performansına, lastik tutuşundan görüş mesafesine kadar birçok detayı doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle kışlık araç bakımı, sadece yasal zorunluluklardan ibaret değil, güvenli sürüşün temel şartı olarak değerlendirilmektedir.

Motorun içerisinde dolaşan soğutma sıvısının donmasını engelleyen antifriz, kış bakımının en temel unsurlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Antifrizin yalnızca donmayı önlemediği; aynı zamanda sistemde korozyonu azaltarak metal yüzeylerin ömrünü uzattığı bilinmektedir. Kış aylarında sıcaklık sıfırın altına düştüğünde, içinde yeterli antifriz bulunmayan soğutma sıvısı yoğunlaşmakta, bu durum ise motorun ideal çalışma sıcaklığına ulaşmasını zorlaştırmaktadır.

Uzman kaynaklara göre, doğru bir antifriz-su oranı motorun sorunsuz çalışması için kritik rol oynamaktadır. Farklı renkteki antifrizlerin karıştırılmaması gerektiği, aksi halde soğutma sisteminde tortu oluşabildiği belirtilmektedir. Kış başlangıcında yapılan basit bir yoğunluk testi, motorun donma riskini ortadan kaldırarak yüksek maliyetli arıza ihtimalini azaltmaktadır.

Araçların elektrik ihtiyacını karşılayan aküler, soğuk havalarda kimyasal tepkimelerin yavaşlaması nedeniyle daha düşük performans göstermektedir. Bu durum özellikle sabah saatlerinde marş basma gücünde azalmaya yol açmaktadır. Kış aylarında akü kaynaklı yolda kalma vakalarının artmasının temel nedeni de budur.

Teknik verilere göre, düşük sıcaklıkta akü kapasitesi yüzde 30’a kadar düşebilmektedir. Bu nedenle akü yaşı ilerlemiş olan araçlarda kış öncesi yük testi yapılması önerilmektedir. Akü kutuplarında zamanla oluşan oksitlenme, elektrik akışını engelleyerek marş problemlerine yol açabilmektedir. Bu sorun, kutup başlarının düzenli şekilde temizlenmesiyle büyük ölçüde önlenebilmektedir.

Kış lastiği çoğu zaman yalnızca karlı zeminle ilişkilendirilse de, asıl farkın hava sıcaklığı düştüğünde ortaya çıktığı bilinmektedir. Yaz lastiklerinin kauçuk yapısı soğuk zeminde sertleşmektedir ve sertleşen lastik yola gerektiği gibi tutunmamaktadır. Kış lastiklerinin özel hamuru ise 7 derecenin altındaki sıcaklıklarda esnekliğini korumakta, bu da fren mesafesini belirgin ölçüde kısaltmaktadır.

Kış lastiği seçiminde diş derinliği önemli bir kriterdir. Yasal sınır 1,6 mm olarak belirlenmiş olsa da güvenli kullanım için 3–4 mm seviyesinin altına düşülmemesi önerilmektedir. Lastiklerin üretim tarihine dikkat edilmesi de önemli bir diğer adımdır; beş yıldan daha eski lastikler yeterli diş derinliğine sahip olsa bile kauçuk yapısı sertleşmeye başlamaktadır.

Kış döneminde yağmur, sis ve erken kararmanın etkisiyle görüş mesafesi önemli ölçüde azalmaktadır. Bu nedenle silecek lastiklerinin durumu, cam suyu donma dayanımı ve far ayarları kış bakımının vazgeçilmez parçaları arasında yer almaktadır. Cam suyunun donma korumalı olmaması, sıvının buzlanmasına ve silecek motorunun zorlanmasına neden olabilmektedir. Silecek lastiklerinin soğukta katılaşması da cama tam temasını engelleyerek çizik ve kir tabakalarının oluşmasına yol açmaktadır.

Farların iç yüzeyinde oluşan matlaşma ve dış lenslerde meydana gelen sararma ise gece sürüşlerinde görüşü belirgin şekilde azaltmaktadır. Kış aylarında far ayarının kontrol edilmesi ve gerekirse temizlik uygulanması, hem sürücünün hem de trafikteki diğer araçların güvenliğini doğrudan etkilemektedir.Dizel yakıtın düşük sıcaklıkta yoğunlaşma eğilimi, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde kış aylarında donma problemlerine yol açabilmektedir. Bu nedenle kış döneminde uygun nitelikte yakıt kullanılması ve yakıt filtresinin zamanında değiştirilmesi önerilmektedir. Filtrelerde biriken su, soğuk havada kristalleşerek yakıt akışını engelleyebilmektedir. Bu durum araçta çekiş düşüklüğü ve ilk çalışma güçlüğü olarak kendini göstermektedir.

Benzinli araçlarda bu sorun daha düşük seviyede görülse de, nemli havalarda ateşleme sisteminin daha hassas hale geldiği bilinmektedir. Bujilerin ve kabloların periyodik kontrolü, soğuk havada yaşanabilecek tekleme problemlerini azaltmaktadır. Kışlık araç bakımı çoğu sürücü tarafından zorunlu masraf olarak görülse de yapılan işlemler hem güvenliği artırmakta hem de uzun vadede daha büyük arızaların önüne geçmektedir. Antifriz seviyesi, akü durumu, lastik yapısı, far ayarı ve yakıt filtresi gibi detaylar; aracın soğuk hava koşullarında sorunsuz şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Bu bakım adımlarının düzenli şekilde yapılması, sürüş konforunun artmasına ve beklenmedik arıza riskinin azalmasına katkı sunmaktadır.