Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karataş, bugünkü köşesinde, Türkiye'nin en acil sosyal sorunlarından biri olan "bakım ihtiyacına" yönelik hazırlanan ve yakın zamanda hayata geçirilmesi beklenen yeni "Bakım Sigortası"nın detaylarını yazdı.

 

 

Türkiye, artık genç bir nüfusa sahip değil. Rakamlar, tehlikenin boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor:

2019'da 7,5 milyon olan 65 yaş ve üstü yaşlı nüfus, son beş yılda %20,7 artarak 2024'te 9,1 milyonu aştı.

Türkiye'deki her 4 haneden birinde, en az bir yaşlı fert yaşıyor.

Buna karşılık, doğum oranları rekor seviyede düşüyor ve evlilik yaşı gecikiyor.

Bu durum, gelecekte bakıma muhtaç hale gelecek milyonlarca yaşlıya kimin bakacağı ve bu bakımın yüksek maliyetlerinin nasıl karşılanacağı sorununu doğuruyor.

 

 

Geleneksel olarak aile bireylerinin üstlendiği bakım görevi, artık değişen yaşam koşulları ve yüksek maliyetler nedeniyle sürdürülebilirliğini yitiriyor. Mevcut durumda devletin, bakıma muhtaç kişilerin yakınlarına verdiği "evde bakım yardımı" ise, ihtiyaçları karşılamaktan oldukça uzak.

 

 

Hükümetin bütün plan ve programlarında öngördüğü yeni "Bakım Sigortası" sistemi, bu soruna köklü bir çözüm getirmeyi hedefliyor. Sistem şu şekilde işleyecek:

Yeni Bir Sigorta Kolu: Tıpkı iş kazası, hastalık gibi durumlarda SGK'nın devreye girmesi gibi, yaşlılık veya engellilik nedeniyle bakıma muhtaç hale gelen herkes, bu yeni sigorta kolu sayesinde devlet güvencesine kavuşacak.

Finansman Modeli: Sigortanın finansmanı, Almanya ve Japonya gibi ülkelerde olduğu gibi, çalışan ve işverenlerden kesilecek primler ile devletin de katkısıyla sağlanacak.

Sonuç: Bu sayede, bakıma muhtaç kişilerin tüm profesyonel bakım hizmetleri (evde bakım, bakım evleri vb.) bu sigorta tarafından karşılanacak. Ailelerin üzerindeki hem maddi hem de manevi yük ortadan kalkacak. Özellikle sırf bu nedenle çalışamayan kadınlar, yeniden iş hayatına dönebilecek.