
Olay, sosyal medya ve basın üzerinden kısa sürede ülke gündemine oturdu. Olayın detaylarına göre Oya Budak, altı ay önce bir erkek tarafından tecavüze uğradı. Saldırının ardından hamile kalan genç kadın, yaşadığı travma ve toplumsal baskılara rağmen bebeğini dünyaya getirme kararı aldı. Ancak nişanlısı Samet T., bu durumu kabullenemedi ve tecavüz sonrası oluşan hamileliği gerekçe göstererek nişanı bozdu. İddialara göre Samet T., bir süre sonra genç kadını bebeğiyle birlikte öldürdü. Oya Budak’ın cesedi, güvenlik güçlerinin yaptığı çalışmalar sonucunda bulundu. Soruşturma devam ederken, saldırganın yakalanıp adalete teslim edilmesi için kamuoyunda büyük bir baskı oluştu. Kadın hakları savunucuları, olayın ardından “Artık yeter” diyerek isyan etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve benzeri birçok sivil toplum kuruluşu, cinayetle ilgili açıklamalar yaparak olayın takipçisi olacaklarını duyurdu. Uzmanlar ise olayın sadece bireysel bir şiddet eylemi olmadığını, aynı zamanda kadınlara yönelik sistematik baskı, cinsiyet eşitsizliği ve ataerkil zihniyetin acı bir sonucu olduğunu ifade ediyor. Psikolog Dr. Eylem Bayraktar’a göre, tecavüz gibi ağır travmaların ardından mağdur kadınların yeniden sosyal yaşama tutunmaları bile büyük bir mücadele gerektirirken, toplumsal dışlanma ve aile içi baskılar bu süreci daha da zorlaştırıyor. “Oya, sadece bir cinayete değil, aynı zamanda bir toplumun sessizliğine ve adalet sisteminin caydırıcılıktan uzak yapısına kurban gitti,” diyor Bayraktar. Sosyal medyada binlerce kişi #OyaBudak etiketiyle adalet çağrısında bulundu. Kullanıcılar, failin en ağır şekilde cezalandırılmasını ve benzer olayların tekrar etmemesi için etkin önlemler alınmasını talep ediyor.




