Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Bayraktar, açıklamasında şunları kaydetti: "Don, dolu, kuraklık gibi tabii afetler üretimi sekteye uğratıyor, bazı bölgelerde halen kuraklık devam ediyor ve bu durum gıda güvenliğini sağlama konusunda bizi zorlayarak üreticilerimizin tarımdan uzaklaşmasına neden oluyor. Çiftçilerimizi tarımda tutabilmek için yelkenleri tarıma çevirmeliyiz."
TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ZORLUKLAR VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Şemsi Bayraktar, tarım sektöründeki zorluklara dikkat çekerek, "Günümüzde dünya genelinde iklim krizinin etkileri daha da belirginleşiyor; kuraklık, ani hava olayları ve tarımsal üretimdeki dalgalanmalar, hem üreticiyi hem de tüketiciyi derinden etkiliyor" dedi. Küresel fiyat dalgalanmaları ve enerji maliyetlerindeki artışın, gıda tedarik zincirlerini zorladığını belirten Bayraktar, tarımın ne kadar stratejik bir sektör olduğunu bir kez daha hatırlattı.
AFET YILI HALİNE GELDİ
2025 yılının tarım sektörü için afet yılı haline geldiğini söyleyen Bayraktar, yılın başlarında yaşanan don olaylarına değindi. "Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay başta olmak üzere birçok ilde zirai don afeti yaşandı, ardından nisan ayında 65 ilde etkili olan bir don afeti daha meydana geldi ve tarım ürünlerine ciddi zararlar verdi" diyen Bayraktar, yaşanan don olaylarının başta fındık, kayısı ve üzüm gibi ihraç ürünleri olmak üzere birçok ürünü olumsuz etkilediğini ifade etti.

DOLU AFETİ TARIMSAL ÜRETİME CİDDİ ZARAR VERDİ
Bayraktar, zirai don hadiselerinin ardından 3-4 Mayıs tarihlerinde Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Niğde ve Gaziantep illerinde dolu afeti yaşandığını belirterek, bu olayın da tarımsal üretime ciddi zararlar verdiğini söyledi. "Ziraat odaları olarak her doğal afette olduğu gibi bu zorlu süreçte de sahada çalışmalara katıldık ve çiftçilerimizin yanında olduk" diyen Bayraktar, üreticilerin mağduriyetlerinin hızlı bir şekilde giderilmesi gerektiğini vurguladı.
ÇİFTÇİLER BORÇLANARAK ÜRETİYOR
Tartışmasız bir diğer önemli sorun ise çiftçilerin yüksek maliyetler ve borçlarla üretim yapması. Bayraktar, "Gübre, mazot, yem, zirai ilaç, elektrik, sulama, tohum ve işçilik maliyeti sürekli artıyor. Yüksek maliyetle üretim yapan çiftçilerimizin borçları da günden güne katlanıyor" diyerek, 2025 yılı Mart ayında çiftçilerin bankalara olan borçlarının yüzde 50 oranında artarak 996 milyar 177 milyon liraya yükseldiğini belirtti. Ayrıca, bu yıl yaşanan kuraklık ve doğal afetlerin, buğdayda kaliteyi ve verimi düşürdüğünü ifade etti.
TARIMDA NÜFUS YAŞLANIYOR
Bayraktar, tarımda nüfus yaşlandığına dikkat çekerek, "Kırsalda yaş ortalaması 59'u buldu. Gençleri kırsalda tutmanın yollarını bulmalıyız, aksi takdirde gıda güvenliğini sağlayamayız" dedi. Çiftçi sayısının giderek azaldığını ifade eden Bayraktar, genç ve kadın çiftçilere yönelik özel sosyal güvenlik desteklerinin sağlanması gerektiğini belirtti.
VAR OLAN POTANSİYELİ TAM KULLANAMIYORUZ
Bayraktar, Türkiye'nin hayvansal üretimde büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek, hayvancılıkla ilgili maliyetlerin artması ve düşük üretici fiyatlarının sektörü olumsuz etkilediğini ifade etti. Hayvancılıkla ilgili desteklerin artırılması gerektiğini söyleyen Bayraktar, küçük aile işletmelerinin yeterli geliri elde edebilmesi ve üretimi bırakmalarının önlenmesi gerektiğini vurguladı.

ÇİFTÇİLERİN DESTEKLENMESİ ŞART
Bayraktar, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak her zaman söylediğimiz gibi, biz üretmezsek Türkiye aç kalır. Bu bilinçle üreticilerimizin yanında olmaya, onların sesi olmaya ve toprağa emek veren herkesin hak ettiği değeri görmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz."
ÇİFTÇİLER GÜNÜ'NÜ KUTLUYORUZ
Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayarak, tüm çiftçilere doğal afetlerden uzak, bereketli bir hasat dönemi diledi.