Türkiye’nin demografik yapısında önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Gençlerin evliliğe ve çocuk sahibi olmaya yönelik bakış açılarındaki değişim, aile kurumunun geleceği açısından kaygı verici sinyaller veriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bu konuya dikkat çekerek, özellikle evlilik oranlarının düşmesi ve doğurganlık hızının tarihsel olarak en düşük seviyeye gerilemesi nedeniyle kapsamlı bir çözüm çağrısı yaptı. Doğurganlık hızının 1,48'e gerilemesi, nüfusun kendini yenileyemeyeceği bir seviyeye işaret ediyor. Bu gelişmeler, sadece bireysel yaşam tercihleriyle değil, toplumun sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğiyle doğrudan bağlantılı.

Bakan Göktaş Gençlerin Evlilikten Uzak Durmasının Ardında Yatan Nedenleri Ele Alıyor

Bakan Göktaş, gençlerin evlilikten uzak durmasının ardında yatan nedenleri çok boyutlu biçimde ele alıyor. Ona göre bireysellik, anlık haz peşinde koşma, dijital yaşamın sunduğu sınırsız seçenekler ve sorumluluktan kaçış eğilimi, evliliği ve aile kavramını zayıflatan temel faktörler arasında yer alıyor. Gençler arasında “özgürlük” adı altında sürdürülen bireysel yaşam tarzları, uzun vadeli birlikteliklere ve çocuk sahibi olmaya yönelik isteği azaltıyor. Göktaş’ın ifadesiyle, dayanışma yerini yalnızlığa, bağlılık geçiciliğe, sorumluluk ise seçenek bolluğuna bırakıyor.

Bu kritik tablo karşısında bakanlık, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan etti. Bu doğrultuda “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” hazırlandı. Plan, ekonomik, sosyal, kültürel ve dijital dönüşüm süreçlerine odaklanan kapsamlı politikaları içeriyor. Aile yapısının korunması, gençlerin evlilik ve çocuk sahibi olmaya teşvik edilmesi, bu planın ana hedefleri arasında bulunuyor. Ayrıca genç çiftlerin desteklenmesi, evlilik öncesi eğitimlerin yaygınlaştırılması ve sosyal farkındalığın artırılması da stratejik öncelikler arasında yer alıyor.

EKONOMİK DESTEKLER VERİLİYOR AMA KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM ŞART

Ekonomik destekler ise bu stratejinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Haziran ayında sadece doğum yardımı kapsamında 220 binin üzerinde anneye ödeme yapılırken, toplam destek miktarı 1,75 milyar TL’yi aştı. Bu destekler, yeni çocuk sahibi olacak aileler için önemli bir motivasyon unsuru haline geliyor. Ayrıca evlilik kredileri, teşvik paketleri, kira ve gıda destekleri gibi çeşitli başlıklarda da devletin aktif politikalar yürüttüğü görülüyor. Tüm bu adımların, aile kurmayı planlayan gençler için finansal güvenlik hissini güçlendirmesi amaçlanıyor.

Bakan Göktaş’a göre sadece ekonomik teşvikler yeterli değil. Gençlerin zihin dünyasına hitap eden bir kültürel dönüşüm de gerekiyor. Medya, eğitim ve sosyal medya platformları aracılığıyla aile değerlerinin yeniden güçlendirilmesi, evliliğin sadece bir tercih değil, aynı zamanda bir sorumluluk ve aidiyet duygusu olduğu anlayışının yaygınlaştırılması önem taşıyor. Dijital dünyada yaşanan kültürel çözülme süreci, bireylerin toplumsal yapıyla bağını zayıflatıyor. Bu nedenle, sosyal politikalarla kültürel kodlar arasında bir köprü kurulması gerektiği açıkça ortaya konuyor.

 

 

Kaynak: Haber Merkezi