Türkiye, Haziran ayının son günlerinde orman yangınlarıyla adeta sınanıyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın kamuoyuyla paylaştığı verilere göre, sadece iki gün içinde ülke genelinde tam 113 farklı noktada orman yangını çıktı. Bu yangınlardan 6’sı hala kontrol altına alınamamışken, 3 tanesi ciddi risk taşıyan yangınlar olarak değerlendiriliyor. Özellikle Sakarya ile Bilecik arasında yaşanan orman yangını hem geniş bir alana yayılması hem de hızla büyümesi nedeniyle dikkat çekti. Bu bölgede 2 mahalle ve 11 köy tedbir amacıyla boşaltıldı. Can kaybının yaşanmaması sevindirici olsa da, doğal alanların büyük ölçüde zarar görmesi üzüntü yarattı.

Yangın Söndürme Çalışmaları Son Hız Devam Ediyor
Sakarya–Bilecik hattında alevlerle mücadele eden ekiplerin yoğunluğu, yangının ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Bölgeye yüzlerce personel, onlarca kara aracı ve hava desteği gönderildi. Bakan Yumaklı’nın açıklamasına göre 700 personel, 200 kara aracı, 10 itfaiye aracı ve 11 helikopter yangını kontrol altına almak için aralıksız çalışıyor. Müdahale sırasında çevredeki köyler tahliye edildi ve vatandaşlar güvenli bölgelere yönlendirildi. Özellikle hızlı rüzgar ve yüksek sıcaklık yangının kontrolünü zorlaştıran başlıca faktörler arasında yer aldı.

Bakan Yumaklı Kritik Bilgiler Paylaştı
Bakan Yumaklı’nın paylaştığı diğer kritik bilgiler arasında, Manisa’nın Akhisar ilçesindeki yangın da yer aldı. Burada da 3 uçak, 11 helikopter ve 26 kara aracıyla müdahale devam ediyor. Yangınla mücadelede zamanla yarışılıyor. Aynı şekilde Bolu–Göynük bölgesindeki ormanlık alanda çıkan yangın için 9 helikopter görev başında. Yangınların kısa sürede büyük alanlara yayılması, hava koşullarının ne denli belirleyici olduğunu bir kez daha gösterdi.

Devlet kurumları, yangınlarla mücadelede tam bir eşgüdüm içerisinde hareket ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanı sıra AFAD, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve yerel yönetimler etkin şekilde sürece dahil olmuş durumda. Bakan Yumaklı, tüm ekiplerin koordineli bir şekilde görev aldığını ve 15 Ekim tarihine kadar yangın riskine karşı teyakkuz halinde olunacağını bildirdi. Bu, Türkiye genelinde yangın sezonunun ne kadar uzun sürdüğünü ve hazırlıklı olunması gerektiğini ortaya koyuyor.

Yangınların Ekolojik ve Sosyal Boyutları var
Yangınların yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutları da bulunuyor. Bakan Yumaklı, bu yangınların çoğunun insan kaynaklı olduğuna ve ihmalkârlığın ağır sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. 2025 yılı başından bu yana çıkan toplam 1.089 orman yangınında 1.823 hektar alan kül oldu. Bu büyüklük yaklaşık 2.600 futbol sahasına denk geliyor. Yangınlardan zarar gören bu alanlar, birçok bitki ve hayvan türü için habitat özelliği taşıyordu. Bu nedenle orman yangınları yalnızca ağaçları değil, tüm canlı yaşamını tehdit ediyor.
Tahliye süreçlerinde de titiz bir planlama yapıldı. Sakarya ve Bilecik’te risk altındaki köylerden toplam 367 kişi güvenli alanlara nakledildi. Ayrıca, 762 küçükbaş ve 709 büyükbaş hayvan başka bölgelere taşındı. Bu süreçte vatandaşlara hem barınma hem de gıda konusunda destek sağlandı. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelli bireylerin güvenli tahliyesi öncelik olarak belirlendi. Devlet, kriz anlarında halkın yanında olduğunu bu operasyonla bir kez daha gösterdi.

Yangınla mücadelede havadan destek unsurları da büyük önem taşıyor. Toplamda 27 uçak, 105 helikopter ve 14 insansız hava aracı görevde. Ayrıca yaklaşık 25 bin personel sahada aktif görev alıyor. Özellikle gece saatlerinde yapılan hava operasyonları, yangının yayılmasını önlemeye yönelik etkili bir adım olarak öne çıkıyor. İHA’lar yangının yönünü ve büyüklüğünü anlık olarak merkezlere ileterek stratejik kararların alınmasında önemli rol oynuyor.
Meteorolojik koşullar ise yangın riskini artıran başlıca nedenler arasında. Sıcak hava dalgaları, düşük nem oranı ve ani yön değiştiren rüzgarlar müdahaleyi zorlaştırıyor. Bu nedenle vatandaşlara yangın riski olan bölgelerde ateş yakmama, izmarit atma gibi basit ama hayati öneme sahip kurallara uymaları çağrısında bulunuluyor. Bakanlık, yaz boyunca bu tür uyarıları sıklaştırarak kamuoyunun farkındalığını artırmayı hedefliyor.
Türkiye orman yangınları açısından kritik bir dönemden geçiyor. Devlet kurumlarının etkin müdahalesi ve vatandaşların bilinçli hareket etmesi sayesinde yangınların etkisi azaltılabiliyor. Ancak unutulmamalıdır ki asıl başarı, yangınların hiç başlamadığı bir yaz mevsimi yaşamaktır. Bu nedenle herkesin duyarlı ve dikkatli olması, doğal yaşam alanlarımızı korumada en büyük güç olacaktır.





