TPD, Dünya Sağlık Örgütü verilerine atıfla Türkiye’de her 100 bin kişiye yalnızca 10 ila 30 psikolog düştüğünü, bu rakamın Arjantin’de 222 olduğunu hatırlattı. Türkiye’de yaklaşık 150 bin psikolog bulunmasına rağmen, büyük kısmının işsiz olduğunu veya asgari ücret seviyesinde çalıştığı vurgulandı.
15 Bin Kadroda Psikologlara Sadece 30 Yer: “Ciddiyetsizliktir”
TPD Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, son açıklanan 15.342 kişilik sağlık kadrosunda yalnızca 30 psikolog alımının yer almasını “en hafif tabirle ciddiyetsizlik” olarak değerlendirdi. Prof. Malkoç, “Ülkemiz bir krizden diğerine sürüklenirken psikologlar gönüllü olarak destek vermeye çalışıyor. Ancak bu çaba sürdürülebilir değil” dedi.
Deprem Bölgesinde Bin Psikolog, 26 Bin Mağdura Ulaştı
TPD’nin gönüllü çalışmaları kapsamında, 6 Şubat depremlerinin ardından 1,5 yıl boyunca yaklaşık bin psikolog, deprem bölgesinde görev aldı. Bu süre zarfında 26 bin 168 depremzedeye psiko-sosyal destek sunuldu. Ancak TPD, bu gönüllü desteğin sınırlarını aşmak üzere olduğunu vurgulayarak, kamusal destek çağrısı yaptı.

Yasal Boşluklar Hasta Haklarını Tehdit Ediyor
TPD, Türkiye’de hâlâ bir Psikolog Meslek Yasası ve kapsamlı bir Ruh Sağlığı Yasası bulunmadığını vurgulayarak, bu eksikliğin hem psikologların mesleki güvencesini ortadan kaldırdığını hem de hasta hakları açısından ciddi riskler oluşturduğunu bildirdi. Prof. Malkoç, “Psikolojik hizmetlerin hukuki temeli yok. Bu, hizmet alan kişileri de savunmasız bırakıyor” dedi.
Kısıtlayıcı Yönetmelik, Psikologların Önünü Tıkıyor
TPD, Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı Serbest Çalışma Yönetmeliği'nin birçok yetkin psikoloğun çalışma hakkını engellediğini belirtiyor. Klinik psikoloji yüksek lisansı yapan ama diplomasında “Klinik Psikoloji” ifadesi yer almayan psikologların çalışma hakkı kısıtlanırken, kamu kurumlarında uzun yıllar hizmet veren deneyimli psikologlar da dışarıda bırakılıyor.
Yönetmelik, lisans mezunu psikologların yalnızca klinik psikologların yanında çalışabileceğini öngörerek bağımsız çalışma imkanlarını ortadan kaldırıyor. TPD, bu durumun halkın psikolojik desteğe erişimini zorlaştırdığını ifade ediyor.

Klinik Psikologlar Psikiyatr Reçetesine Bağlı Kalmak Zorunda
TPD, halen yürürlükte olan 1928 tarihli Tababet Kanunu’nun, klinik psikologların tanı konulmuş hastalarla sadece psikiyatr gözetiminde çalışabileceğini belirttiğini hatırlattı. Prof. Malkoç, “Bu yaklaşım çağın gerisindedir. Klinik psikologlar, kendi mesleki değerlendirmeleriyle terapi planlayabilecek yetkinliktedir” dedi.
Üniversiteler Kontrolsüzce Psikolog Mezunu Veriyor
TPD’ye göre, Türkiye’deki 166 psikoloji bölümünden yılda yaklaşık 13 bin psikolog mezun oluyor. Ancak akademik kadro yetersizliği, eğitim kalitesini düşürüyor. Nitelikli eğitime ulaşmanın zorlukları, öğrencileri özel üniversitelerde yüksek ücretli programlara mahkum ediyor. Prof. Malkoç, bu durumun hem bireysel kariyerleri hem de halk sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti.
TPD: Bu Mücadele Yalnızca Meslek İçin Değil, Toplum İçin
Türk Psikologlar Derneği, psikoloji mesleğinin etik, bilimsel ve yasal bir zemine oturtulması için yürüttüğü mücadelenin yalnızca meslek mensuplarını değil, tüm toplumun esenliğini hedeflediğini vurguladı. Prof. Malkoç, “Psikolojik sağlık, toplum sağlığının temelidir. Bu alana yapılan yatırım, sağlıklı ve üretken bir toplumun temelini oluşturur” dedi.
Psikologların Acil Talepleri Neler?
TPD’nin kamuoyuna ve yetkililere ilettiği başlıca talepler şunlar:
Psikolog Meslek Yasası çıkarılmalı, meslek odası kurulmalı
Klinik psikoloji alanında eşdeğer eğitim alanlara serbest çalışma hakkı tanınmalı
Deneyimli psikologlar için ruhsatlandırma ve yetkinlik belgelendirme sistemi getirilmeli
Klinik psikologlar hekim reçetesine bağlı olmadan terapi planlayabilmeli
Lisans mezunu psikologların yetki alanları tanımlanarak bağımsız çalışma hakkı verilmeli
Psikolojinin alt alanları (adli, spor, bağımlılık, çevre, gelişim psikolojisi vb.) resmi olarak tanınmalı
Serbest Çalışma Yönetmeliği'ndeki başvuru ve mekân şartları gözden geçirilmeli
Psikoloji bölümlerinin kontenjanları azaltılmalı, başarı barajı getirilmeli
Akademik kadrolar güçlendirilmeli, yüksek lisans programları yaygınlaştırılmalı