Samsun’un Tekkeköy ilçesinde bulunan Gelemen Sülün Üretim Merkezi, kuruluşundan bu yana 392 bin 720 sülünü doğaya kazandırarak Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğine önemli katkılar sundu. Merkezde yalnızca 2025 yılında üretilen 3 bin sülün; Ordu, Samsun, Karabük, Sinop ve Bartın başta olmak üzere çeşitli illerde doğal yaşama bırakıldı. Bu sülünler, özellikle fındık ve tarım alanlarında ciddi zararlara yol açan kahverengi kokarcaya karşı sağladıkları biyolojik faydayla öne çıkıyor.

Doğa Koruma ve Millî Parklar 11. Bölge Müdürü Resul Doğan, Gelemen Sülün Üretim Merkezi’nin Karadeniz kıyılarında doğal olarak bulunan Kafkas sülünü popülasyonunun çevresel nedenlerle azalması üzerine türü koruma amacıyla kurulduğunu belirtti. Üretim sürecinin Mart ayında başladığını ifade eden Doğan, yumurtaların kuluçka aşamalarının ardından civcivlerin büyütme kafesleri ve kapalı kümeslerde bakım gördüğünü, yaklaşık 17–18 haftalık gelişimin ardından doğal ortama uyum sağlayabilecek duruma gelen bireylerin planlı şekilde doğaya salındığını kaydetti.

KAPASİTE 15 BİN ADEDE ÇIKACAK
Merkezin kuruluşundan bugüne kadar yüzbinlerce sülünün doğal yaşama bırakıldığını hatırlatan Doğan, sadece Samsun'da 67 bin 206 adet sülünün doğaya salındığını vurguladı. 2026 ve sonrası hedeflere de değinen Doğan, yıllık 15 bin adet üretim kapasitesine ulaşmak istediklerini; mevcut alanın yetersiz kalması nedeniyle faaliyetlerin bakanlık tarafından Terme'de yapımı tamamlanan, yeni sülün üretme merkezine taşınacağını belirterek "Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğümüz yatırım ödenekleri ve DOKAP desteğiyle yapılacak tadilatların tamamlanmasının ardından üretim kapasitesinin yıllık 15 bine adede çıkarılması mümkün olacak" diye konuştu.

KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİYLE MÜCADELE
Sülünlerin ekosisteme katkılarına dikkat çeken Doğan, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda türün kahverengi kokarcayla beslendiğinin tespit edildiğini, bu nedenle sülünlerin tarım alanlarında zararlı popülasyonunun baskılanmasına doğal bir destek sunduğunu dile getirdi. Doğan, "Bilindiği üzere Kahverengi kokarca yöremizde fındık arazilerine ve tarım alanlarına ciddi zarar veriyor. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımız çok ciddi çalışmalar yürütmektedir. Biyolojik mücadele için Konya Selçuk Üniversitesinde ve İstanbul Polenezköy Sülün Üretme İstasyonunda yapılan bilimsel çalışmalar akabinde, bazı denemeler yapılmış ve sülünün kahverengi kokarcayla beslendiği tespitleri yapılmıştır. Sülünler, ekosistemlerin sürdürülebilirliği açısından önemli bir tür olup; böcek, larva, tohum ve çeşitli bitkisel materyallerle beslenmeleri sayesinde doğal dengenin korunmasına destekleyici katkılar sağlamaktadır. Bu kapsamda, özellikle tarımsal üretim alanlarında zararlı organizmaların baskılanmasına yönelik biyolojik mücadele süreçlerine dolaylı katkı sundukları değerlendirilmektedir" dedi.

Vatandaşlardan en önemli beklentilerinin doğaya bırakılan sülünlerin avlanmaması, rahatsız edilmemesi ve özellikle üreme ile adaptasyon dönemlerinde yaşam alanlarına müdahale edilmemesi olduğunu belirten Doğan, bu hassasiyetin gösterilmesinin türün doğada kalıcı bir popülasyon oluşturması için büyük önem taşıdığını kaydetti.




