Samsun’un Çarşamba ilçesinde bulunan Göğceli Camii, Anadolu’nun ahşap mimari geleneğini yansıtan en değerli yapılardan biri olarak öne çıkıyor. 1206 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde inşa edilen cami, aradan geçen 8 asra rağmen hâlâ ayakta kalmayı başarıyor. Göğceli Mezarlığı içerisinde yer alan bu cami, çivi kullanılmadan yalnızca ahşap geçme tekniğiyle yapılmış olmasıyla dikkat çekiyor. Türkiye’de hâlâ ibadete açık en eski ahşap camilerden biri olan yapı, tarih ve kültür meraklılarının yoğun ilgisini çekiyor.

Selçuklulardan günümüze uzanan tarihî miras

Göğceli Camii’nin en dikkat çekici yönü, çivi kullanılmadan, tamamen ahşap yığma tekniğiyle inşa edilmiş olması. Yapımında kestane, dişbudak ve karaağaç gibi sağlam ağaç türleri kullanılmış. Duvarlar ve taşıyıcı kirişler, “kurtboğazı geçme” olarak adlandırılan özel bir teknikle birbirine kenetlenmiş durumda. Yaklaşık 17,5 x 22 metre boyutlarında olan caminin iç alanı 300 kişilik kapasiteye sahip. Rutubet ve depreme karşı dayanıklı olması amacıyla yapı 60–70 cm yerden yükseltilmiş ve alt kısmı havalandırmaya açık bırakılmıştır. Bu özelliğiyle hem mimari hem de mühendislik açısından zamanının çok ötesinde bir yapı örneği sunuyor.

Tarih boyunca onarımlar gördü

Göğceli Camii zaman içinde çeşitli onarımlar geçirmiştir. Caminin girişindeki revak kısmının 1335 yılında eklendiği, ahşap malzemelerin bazı bölümlerinin ise zamanla restore edildiği biliniyor. 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle kapsamlı bir restorasyon gerçekleştirilmiş ve yapı özgün dokusuna sadık kalınarak korunmuştur.

Turizme ve kültürel mirasa katkı

Göğceli Camii, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken önemli bir kültürel miras olarak öne çıkıyor. İnanç ve kültür turizmine katkı sağlayan cami, özellikle mimarlık ve sanat tarihi alanında çalışan akademisyenlerin ve öğrencilerin de ziyaret ettiği bir yapıdır. Caminin çevresinde yer alan Göğceli Mezarlığı da, bölgedeki tarihi mezar taşları ve doğal çevresiyle dikkat çekmektedir. Göğceli Camii, Çarşamba ilçe merkezine oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Yapıyı ziyaret etmek isteyenler için sabah saatleri öneriliyor. Sessiz ve dingin ortamı, hem ibadet edenler hem de mimariyi gözlemlemek isteyenler için ideal bir atmosfer sunuyor. Ziyaret sırasında ahşap yapıya zarar vermemek adına fiziksel temas ve flaşlı çekim gibi eylemlerden kaçınılması gerekiyor. Caminin tarihi dokusunu korumak amacıyla çeşitli bilgilendirme tabelaları da bulunuyor.

Türkiye’nin en eski ahşap camisi

850 yılı aşkın tarihi, mimari detayları ve hâlâ ayakta oluşuyla Göğceli Camii, yalnızca Samsun’un değil, Türkiye’nin de en nadide eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Geleneksel ahşap mimarinin nadir örneklerinden biri olan cami, geçmişin izlerini bugüne taşıyan sessiz bir tanık olarak gökyüzüne uzanmaya devam ediyor.
 

Kaynak: Berna ALTINOVA