Samsun’un batı ucundaki Yakakent ilçesi, Karadeniz’in eşsiz doğasını gözler önüne seren Cevizdibi Kanyonu ile adından söz ettiriyor. Doğa tutkunlarının yeni rotası olan Cevizdibi Kanyonu; Asmapınar Mahallesi sınırlarında yer alan bu doğa harikası, sarp kayalıkları, serin dereleri, dar geçitleri ve endemik bitki örtüsüyle Türkiye’nin yeni trekking ve eko-turizm destinasyonları arasında yer almaya aday. Kanyon, Yakakent ilçe merkezine yaklaşık 13 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Samsun şehir merkezinden ise yaklaşık 1 saat 15 dakikalık (94 km) bir kara yolculuğu ile ulaşılabiliyor. Ulaşımın son birkaç kilometresinde araç kullanımı mümkün değil; bu noktadan sonra kanyona yürüyerek devam ediliyor. Yürüyüş parkuru ise oldukça zorlu ve macera dolu.


Kanyonun eşsiz doğası büyülüyor


Cevizdibi Kanyonu, Çamgölü Ormanı içerisinde yer alıyor ve yaklaşık 4 kilometrelik bir yürüyüş rotasıyla ulaşılıyor. Yani gidiş-dönüş toplamda 8 kilometreye yakın bir yürüyüş söz konusu. Parkur boyunca ziyaretçiler, sarp kayalıklar, doğal havuzlar, minik şelaleler ve yoğun orman dokusuyla karşılaşıyor. Bazı bölümlerde dere yatağında yürümek gerekiyor, hatta kimi noktalarda su geçişi nedeniyle vücut ıslanabiliyor. Kanyonun jeolojik yapısı da oldukça dikkat çekici. Zamanla oluşmuş kaya tabakaları, dar geçitler ve doğal mağaralar, bölgeye hem görsel zenginlik hem de bilimsel önem katıyor. Ayrıca kanyon çevresinde çam, meşe, kızılağaç ve çeşitli çalı türlerinden oluşan Karadeniz’e özgü bitki örtüsü yer alıyor. Endemik türlere ev sahipliği yapan bu alan, doğa gözlemcileri ve fotoğrafçılar için de büyük potansiyel taşıyor.


Güvenlik nedeniyle girişler sınırlandırıldı


Cevizdibi Kanyonu her ne kadar doğal güzelliğiyle büyüleyici olsa da, zorlu yapısı nedeniyle bazı güvenlik riskleri barındırıyor. Yaklaşık 50 metrelik dar ve yüksek geçitlerin bulunduğu parkurun bazı bölümleri, su baskını riski taşıyor. Bu nedenle, Samsun Valiliği ile Yakakent Kaymakamlığı’nın kararıyla, geçtiğimiz yıl kanyona yapılan bireysel geziler yasaklandı. 31 Ekim 2023 tarihine kadar geçerli olan bu yasak sonrası, hâlâ yalnızca ilk yardım ve cankurtaran eğitimi almış profesyonel dağcılara özel izin veriliyor. Kanyonda kayma, düşme, suya kapılma gibi riskler bulunduğundan dolayı, halkın güvenliği için bu tür önlemler alınmış durumda. Dolayısıyla şu an için doğa yürüyüşü yapmak isteyen ziyaretçilerin profesyonel rehberler eşliğinde kanyona girmeleri tavsiye ediliyor.


Turizme kazandırılma süreci başladı


Cevizdibi Kanyonu’nun bu benzersiz potansiyelini fark eden yerel yöneticiler, bölgenin doğa turizmine kazandırılması için çalışmalar başlattı. Yakakent Belediyesi, Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ortaklığında hazırlanan plan doğrultusunda, kanyonda güvenlik, çevre düzenlemesi ve rehberlik sistemi kurulması hedefleniyor.


Bu kapsamda yapılması planlanan çalışmalar arasında:

• İşaretli yürüyüş yolları,

• Dinlenme alanları ve gözlem noktaları,

• Profesyonel doğa rehberliği hizmetleri,

• Yangın ve afet önlemleri gibi altyapı düzenlemeleri yer alıyor.


Bu projeler hayata geçtiğinde, Cevizdibi Kanyonu’nun kontrollü şekilde halkın ziyaretine açılması bekleniyor. Kanyonun turizme kazandırılması, sadece doğaseverleri değil, bölge halkını da yakından ilgilendiriyor. Asmapınar Mahallesi ve çevresindeki köylerde yaşayan vatandaşlar, kanyon sayesinde ekonomik canlılığın artmasını, pansiyonculuk, yöresel ürün satışı ve rehberlik gibi yeni iş olanaklarının doğmasını umut ediyor.


Doğa turizmi olmaya hazır


Cevizdibi Kanyonu, yalnızca Samsun’un değil, Türkiye’nin de doğa turizmi potansiyeli yüksek alanları arasında gösterilmeye başlandı. Ancak bu güzelliğin sürdürülebilir şekilde korunabilmesi için dikkatli ve planlı bir yaklaşım gerektiği söylenmektedir. Uzmanlar, Cevizdibi Kanyonu’nun ancak profesyonel rehberler eşliğinde, sınırlı kontenjanlarla ve çevre koruma esaslı bir sistemle halka açılmasını öneriyor. Bu hassasiyet gözetilirse, Samsun’un batı ucundaki bu gizli güzellik, hem yerel ekonomiye katkı sağlayabilir hem de Türkiye’nin ekoturizm haritasında kalıcı bir yer edinebilir.

 

Kaynak: Berna ALTINOVA