BM Tıp Merkezi’nden Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Akbaş, çocuklar arasında dövme ve piercing yaptırma eğiliminin son yıllarda arttığını belirterek, bu durumun ciddi psikolojik ve fiziksel riskler taşıdığına dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, aileleri bu konuda daha bilinçli olmaya davet etti.
“Çocuklarda dövme yaptırma giderek yaygınlaşıyor. Aynı şekilde dil, burun gibi bölgelere yapılan piercing uygulamaları da artışta. Bu çok önemli ve tehlikeli bir durum. Ailelerin bu konuda son derece dikkatli olması gerekiyor,” dedi.
Psikolojik nedenler ve rol model etkisi belirleyici
Çocukların dövme yaptırma taleplerinin ardında çoğunlukla psikolojik sebepler, arkadaş etkisi ve rol modellere özenme gibi faktörlerin bulunduğunu ifade eden Akbaş, “Psikolojik dengesi henüz tam oturmamış bireyler, sosyal çevrelerinden etkilenerek bu tür kararlar alabiliyor. Ancak bu kararlar kalıcı sonuçlar doğurabiliyor,” diye konuştu.
Geri dönüşü olmayan pişmanlıklar yaşanıyor
Prof. Dr. Akbaş, özellikle küçük yaşlarda yapılan dövmelerin, gençlerin gelecekteki kariyer hedeflerini olumsuz etkileyebildiğini belirterek şunları söyledi:
“Bana gelen çok sayıda genç, ‘Dövmemi sildirmek istiyorum çünkü polis veya asker olmak istiyorum, ancak dövmem engel oluyor’ diyerek ağlıyor. Bu çok acı bir tablo. Çocuk yaşta yapılan bu tür uygulamaların, ilerleyen yaşlarda büyük pişmanlıklara yol açtığını görüyoruz.”
Piercing ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir
Piercing uygulamalarının da ciddi enfeksiyonlar, iltihaplanmalar, kalıcı deformiteler ve hatta uzuv kaybı gibi sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Akbaş, “Tedavisi mümkün olmayan fiziksel kusurlar oluşabilir. Bu nedenle çocukluk döneminde bu tür uygulamaların mutlaka önlenmesi gerekir” uyarısında bulundu.
Aileler uyanık olmalı, önlem almalı
Ailelere çağrıda bulunan Prof. Dr. Hayati Akbaş, çocukların bu tür taleplerini fark edip erken müdahale etmenin önemine dikkat çekti: “Aileler çok uyanık olmalı. Çocuklarının dövme ya da piercing taleplerine karşı duyarlı davranmalı, bu tür uygulamaların gelecekteki meslek seçimlerini ve sosyal yaşamlarını nasıl etkileyebileceğini mutlaka göz önünde bulundurmalıdır.” ifaelerini kullandı.
