Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Yarım yüzyıl önce "eşit işe eşit ücret" söylemiyle bir grup kadın tarafından başlatılan grev sonrası her yıl tüm dünyada 8 Mart anılır hale dönüştü.
Kadın istihdamı erkeklerin yarısı kadar
TÜİK "istatistiklerle kadın" başlığı altında 2024 yılı verilerini açıkladı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla, Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 49,98'ini kadınlar, yüzde 50,02'sini ise erkekler oluşturdu. Ulusal Eğitim İstatistiklerine göre ise, 2008 yılında yükseköğretim mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı yüzde 7,1, erkeklerin oranı yüzde 11,2 iken bu oran 2023 yılında kadınlarda yüzde 22,7, erkeklerde ise yüzde 26,2 oldu. Nüfus ve eğitim oranında denge korunurken, istihdam noktasında dengede büyük değişiklikler ortaya çıkıyor. TÜİK'e göre, kadınların istihdamı ve işgücüne katılımı erkeklerin yaklaşık yarısı kadar.
Kadınların mecliste söz hakkı yüzde 10
Samsun'da, meclislerde söz hakkı bulunan kadınları ele aldığımızda, Büyükşehir Belediyesi ile 17 İlçe Belediyesinde toplam 440 meclis üyesi bulunuyor. Bunun 36'sını kadın üye oluşturuyor. Yani kadınların söz hakkı erkeklere göre yaklaşık yüzde 10. Meslek odasında da veriler farklı değil. Toplam 95 üyesi olan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın bir tane kadın üyesi var. Yönetim kurulunun toplam 10 üyesi ise erkeklerden oluşuyor. Samsun'da, şehrin ekonomisine yön veren, siyasette öne çıkan ve sivil toplum kuruluşlarında rol alan kadınlar bugüne özel önemli açıklamalarda bulundular.
AK Parti Samsun Milletvekili ve MKYK Üyesi Çiğdem Karaaslan:
Toplumsal ilerlemenin ve kalkınmanın en önemli unsuru; kadının hayatın her alanında yer almasıdır. Kadınların her alanda desteklenmesi için gayretle çalışıyor; milletimizin her bir ferdinin inancı, azmi ve kararlılığıyla Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti iktidarları olarak son 22 yılda attığımız her adımda, gerçekleştirdiğimiz her yasal düzenlemede kadının güçlendirilmesini en önemli önceliklerimiz arasında gördük. Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması, kadınların mesleki anlamda geliştirilmesi, istihdamda ve iş hayatında aktif olarak var olabilmesi, kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi, siyasette, diplomaside, akademide, sanatta, bilimde, her alanda güçlü şekilde varlık gösterebilmesi adına düzenlemeler yaptık. Çok da uzak olmayan bir tarihte ülkemizde kadınların inançları, yaşayışları ve tercihleri nedeniyle maruz kaldığı ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırdık, özgürlük alanlarını genişlettik, kadınlar arasında gerçek anlamda eşitliği sağladık. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle yaklaştık ve şiddetin her türüyle etkin bir mücadele yürüttük. Cumhurbaşkanımızın kararıyla içinde bulunduğumuz 2025 yılı, ‘Aile Yılı’ ilan edilmiştir. Güçlü aile, güçlü toplum ve güçlü ülkenin temeli olan kadının güçlenmesini, milli ve manevi değerlerimizin taşıyıcısı olan ailenin korunmasını refahın teminatı, insana ve istikbale sahip çıkmanın en önemli unsuru olarak görüyoruz. Sevgileri, emekleri ve fedakârlıkları ile insanlığın umudu olan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü gönülden tebrik ediyorum.
CHP Parti Meclisi Üyesi Nazan Güneysu:
Samsun özelinde baktığımızda, şehrin siyasetinde öne çıkan kadın sayısının sınırlı olması, aslında Türkiye’nin genelinde yaşanan bir durumun yansıması. Kadınlar iş dünyasında, siyasette, hatta kendi meslek örgütlerinde bile erkek egemen bir yapıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. İşveren konumundaki kadınlar, yönetici rollerinde yeterince temsil edilmedikleri gibi, çoğu zaman karar alma mekanizmalarına dahil edilme noktasında da görünmez engellerle karşılaşıyorlar. Çalışan kadınlar açısından ise sorunlar farklı boyutlarda. İş hayatında var olma mücadelesi veren kadınlar, ücret eşitsizliği, iş güvencesizliği, mobbing ve cam tavan gibi yapısal sorunlarla karşı karşıya. Kadının emeği çoğu zaman değersizleştiriliyor ya da görünmez kılınıyor. Meclislerde kadın temsilinin azlığı ise demokrasi açısından büyük bir eksiklik. Kadınların yaşadığı sorunları en iyi kadınlar bilir ve çözüm üretme süreçlerinde daha fazla yer almaları gerekir. Ancak gerek yerel yönetimlerde gerekse TBMM’de kadın sayısı hala yetersiz. İşte tam da bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi'nin diğer partilerden ayrıştığını görüyoruz. Genel Başkanımız Özgür Özel'inde vurguladığı gibi, geçtiğimiz Tüzük Kurultayı’nda cinsiyet kotasının %33’ten kademeli olarak %50’ye çıkarılması kararlaştırıldı. Bu, kadınların siyasette daha güçlü temsili için atılmış çok önemli bir adımdır ve CHP’nin demokraside kadına verdiği değerin en somut göstergesidir. Sonuç olarak, hem iş dünyasında hem siyasette kadınların daha fazla yer alması bir tercih değil, toplumsal kalkınmanın bir gereğidir. Kadınların daha fazla desteklenmesi, karar alma süreçlerine daha fazla dahil edilmesi için hem toplumun hem de siyaset kurumlarının daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı İmren Nilay Tüfekci:
Atatürk’ün Kadın Devrimine İhanet Ediliyor 1926 Türk Medeni Kanunu’nun kabulü ile birey olarak kabul edilmesinin ardından, 1934 yılında, Mustafa Kemal Atatürk, dünyada birçok ülkeden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Kadınların eşit birey olmasının yolunu açtı. Oysa bugün geldiğimiz noktada, kadınlar siyasette, ekonomide, sosyal hayatta arka plana itilmeye çalışılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın temsil oranı hala yüzde 20. Kadınlar siyasette erkek egemen yapının gölgesinde kalıyor. Kadın girişimciliği desteklenmiyor, kadın istihdamı artırılmıyor, kadınlar ekonomik olarak bağımsız olamasın diye her türlü engel çıkarılıyor. Kadınların kazandığı hakları geri almak için adeta sistematik bir saldırı var! Biz İYİ Parti olarak kadını yok sayan bu zihniyete geçit vermeyeceğiz! Ekonomik ve Sosyal Hayatta Kadınlar: Geri Bırakılan Bir Nesil Kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ülkeleri arasında en düşük seviyelerde. Kadınların ekonomik özgürlüğü elinden alınarak, onları eve kapatma politikası yürütülüyor. Kadınlar çalışamazsa, ekonomik bağımsızlıklarını kazanamazsa, erkeklere muhtaç hale getirilirse bu düzen güçlenecek sanıyorlar. Ama yanılıyorlar!
İlkadım Belediyesi CHP Meclis Üyesi Ayperi Türkoğlu:
Kadınlar, iş dünyasında ve siyasette giderek daha fazla söz sahibi olmaya başlasa da hala önemli avantajlar ve dezavantajlarla karşı karşıya. Samsun, Karadeniz’in en önemli ticaret ve üretim merkezlerinden biri olarak kadın girişimciler ve çalışanlar için büyük fırsatlar sunuyor. Ancak, bu fırsatların değerlendirilmesi önündeki engeller de göz ardı edilemez. Samsun’da siyasette de kadın temsili yeterli seviyede değil. Belediye meclislerinde ve karar alma mekanizmalarında kadın oranı düşük. Oysa kadınların yerel yönetimlerde daha fazla yer alması, sosyal ve ekonomik politikaların daha kapsayıcı olmasını sağlayabilir. Kadınların ekonomik ve siyasi hayatta daha fazla yer alması, sadece kadınlar için değil, toplumun tamamı için büyük bir kazançtır. Samsun’un geleceğini şekillendiren kadınların desteklenmesi, daha adil, üretken ve güçlü bir kent yaratmanın temel taşlarından biridir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kadınların hayatın her alanında daha güçlü olması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü biz inanıyoruz ki kadın güçlü olursa, toplum güçlü olur! 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, eşit ve adil bir gelecek için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Mimar Özlem Maraş:
Samsun’da iş dünyasında ve siyasette yer alan bir kadın olarak, aynı zamanda bir işveren ve Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın tek kadın meclis üyesi olarak, bulunduğum her alanda kadınların emeğini, azmini ve gücünü görüyor, yaşıyor ve temsil etmeye çalışıyorum. Ancak, kadınların iş dünyasında, siyasette ve mimarlık gibi teknik mesleklerde var olmasının ne kadar mücadele gerektirdiğini de çok iyi biliyorum. Aynı zamanda belediye başkan adayı olma onurunu taşıyan bir kadın olarak da Samsun’da kadınların karar alma mekanizmalarındaki temsiliyetinin artırılması gerektiğine inanıyorum. Şu an Ticaret ve Sanayi odamızın tek kadın meclis üyesi olmam, benim için büyük bir onur kaynağı olmakla birlikte, aynı zamanda kadın sayısının eksikliğini bizzat deneyimlemiş olmaktayım. Kadınların ekonomik karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak ne yazık ki, iş dünyasında ve siyasette kadınlar hala yeterince temsil edilememektedir. Oysa ki kadınların olduğu her yerde daha sürdürülebilir bir ekonomi, daha vizyoner bir yönetim ve daha adil bir toplum mümkündür. Kadın olmak sadece bir cinsiyet meselesi değil, aynı zamanda bir mücadele meselesidir. Hepimiz, bizden önce mücadele veren kadınların açtığı yolda ilerliyoruz ve bizler de bizden sonraki nesiller için yeni kapılar açmalıyız. Cam tavanları kırmalı, önyargıları yıkmalı ve cesaretle yol almalıyız. Kadınların iş dünyasında ve siyasette daha fazla yer alması, ekonomik büyüme ve toplumsal gelişim için kritik öneme sahiptir. Samsun gibi büyük bir şehirde kadın işverenler, sadece istihdam yaratmakla kalmaz, aynı zamanda kadın çalışanların daha adil ve kapsayıcı çalışma ortamlarında yer almasına da katkı sunar. Ancak, kadın işveren olmak hala birçok zorluk barındırıyor. Finansmana erişim, iş hayatında cinsiyetçi önyargılar ve yönetici pozisyonlarında erkek egemen yapılar, kadın girişimcilerin önündeki en büyük engellerden bazılarıdır. Öte yandan, çalışan kadınlar da benzer şekilde birçok engelle karşılaşıyor. Kadın çalışanlar eşit ücret, terfi süreçlerinde adalet ve iş-yaşam dengesi gibi konularda daha fazla desteklenmeli. Kadın dostu çalışma politikalarının yaygınlaştırılması, sadece kadınlar için değil, toplumun bütünü için bir kazançtır. Kadınların ekonomik hayatta daha fazla yer almasını savunuyoruz, ancak karar mercilerinde kadın temsili hâlâ çok düşük. Kadınların siyasette daha fazla yer alması, şehrin ve ülkenin kalkınması açısından kritik bir öneme sahiptir. Meclislerde, yönetim kurullarında ve belediyelerde kadın sayısını artırmalıyız. Siyasette kadınların önündeki en büyük engellerden biri, kökleşmiş erkek egemen yapılar. Kadınların siyaset sahnesinde daha fazla yer alabilmesi için, hem siyasi partilerde hem de yerel yönetimlerde kadın kotasının artırılması, kadınların desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekmektedir. Kadın bakış açısının siyaset ve ekonomi yönetimine entegre edilmesi, şehirlerin ve ülkelerin kalkınmasına ciddi katkılar sağlayacaktır. Kadınların iş hayatında, siyasette ve karar alma mekanizmalarında daha fazla yer aldığı bir gelecek dileğiyle, Şiddetsiz, barış ve huzur dolu bir dünya için mücadele devam, Kadın varsa Demokrasi Var diyerek Dünya Kadınlar günümüzü kutluyor, yarınlarımız çocuklarımız için çalışmaya devam diyorum Yolunuz, yolumuz açık olsun. Saygı ve Sevgilerimle.
Samsun İş Kadınları Derneği Başkanı Şehnaz Dereli:
Ülkemizde üniversite eğitimi aldığı halde çalışmayı tercih etmeyen kadınların oranı yüzde 32'dir. Kadınlarımızın da konfor alanından çıkarak çalışma hayatının içinde olmaları güçlü bir ekonomi için şarttır. Diğer yandan ülkemiz toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda dünyada 129. sırada ve bu şekilde devam ederse kadınların gerek iş hayatı gerekse diğer alanlarda erkeklerle eşit düzeye ulaşması 30 yıl olarak hesaplanmakta bunun hızlandırmak için süratle harekete geçilmelidir. Kadınların istihdama ve iş gücüne katılımları kadar, karar mercilerinin içinde yer almasını da çok önemsiyoruz.Ülkemizde 200 ü aşkın üniversite olmasına rağmen kadın rektör sayısı maalesef 17 de kalmıştır. Devlet kademeleri ve siyaset de dahil olmak üzere her alanda kadınların sayısının artması için dernek olarak büyük bir çaba içerisindeyiz. Çünkü biliyoruz ki güçlü bir Türkiye için erkekler kadar kadınlarında sahada olmasına ihtiyaç var. Bu nedenle hem ülkemiz hem de şehrimiz için çok önemli bir değer olan üniversitemiz eminim ki bundan böyle çok daha başarılı işlere sizlerin önderliğinde imza atacaktır. 2025 yılının kadın gücünün daha da belirginleşeceği, değişimin öncüsü olacağımız bir yıl olacak. Samsun İl Kadınları Derneği olarak cesaretle, azimle ve kararlılıkla büyüyecek üretecek ve fark yaratacağız. Samsun İş Kadınları olarak, hayal eden, çalışan ve harekete geçen herkes için yol gösterici bir liderlik örneği olacağız.
Karadeniz Yeni Ufuklar Derneği Kurucu Başkanı Hicran Karadoğan:
Karadeniz Yeni Ufuklar Derneği olarak, kadınların her alanda eşit temsil edilmesi, güçlenmesi ve seslerinin duyulması için verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. TÜİK verilerine göre, kadınların istihdamı ve işgücüne katılımı maalesef hala erkeklerin yarısı kadar. Samsun'da ise bu durum daha da belirginleşiyor. Yerel yönetimlerdeki kadın temsil oranı sadece yüzde 10 civarında. Bu durum, kadınların karar alma mekanizmalarındaki yetersizliğini ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Samsun'da kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve iş dünyasının iş birliği yapması gerekiyor. Cinsiyet eşitliğini konusunda toplumun farkındalığı geliştirici, kadın girişimciliğini destekleyen projeler, eğitim programları ve mentorluk destekleri hayata geçirilmeli. Ayrıca, kadınların yerel yönetimlerde daha fazla temsil edilmesi için kota uygulamaları ve teşvik mekanizmaları geliştirilmeli. Cinsiyet eşitliği, sadece kadınların değil, tüm toplumun refahı için hayati önem taşır. KAYUDER olarak, Samsun'da kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal hayatta daha aktif rol alması için çeşitli projeler yürütüyoruz. Kadın girişimciliği destekliyor, eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla kadınların güçlenmesine katkı sağlıyoruz. Amacımız, Samsun'da kadınların her alanda eşit fırsatlara sahip olduğu, seslerinin duyulduğu ve potansiyellerini gerçekleştirebildiği bir toplum inşa etmek. Çağrımız: Samsun İçin El Ele! Bu yıl 8 Mart'ta, Samsun'daki tüm kamu kurum ve kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, iş dünyasını ve bireyleri, kadınların hakları için birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Kadınların güçlenmesi, Samsun'un güçlenmesi demektir. Unutmayalım ki, eşitlik ve adalet olmadan gerçek bir kalkınma mümkün değildir.
Kadın ve Demokrasi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu:
KADEM olarak, kadın emeğinin ve haklarının korunması için yürüttüğümüz çalışmaları uluslararası platformlara taşımak, bu konuda farkındalık oluşturmak ve karar alıcılarla bir araya gelmek bizim için büyük bir sorumluluk. Kadın hakları konusunda sadece farkındalık yaratmakla kalmadık, şiddet ve taciz davalarını izledik, çeşitli kampanyalarla takipçisi olduk. Ayrıca ‘Üreten Kadın, Güçlü Kadın’ mottosuyla kadın girişimcilerin kooperatifleşme süreçlerini destekleyen projeler geliştirdik. İsrail’in işlediği savaş suçlarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak uluslararası hukukun işlemesi konusunda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için New York’tayız ve kadın emeğini daha fazla görünür kılmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kadın hakları ve sosyal adalet mücadelesine uluslararası alanda katkı sağlamaya devam ediyoruz. Bu yıl Birleşmiş Milletler’in Kadının Statüsü Komisyonu etkinlikleri çerçevesinde New York’ta kadın hakları, emek, dayanışma ve teknoloji konularını gündeme taşıyacağız. BM CSW69 çerçevesindeki faaliyetleri arasında Filistin meselesine özel bir yer ayırdık. Tüm dünyadan kadınların ortak sorunlarını dile getirerek çözüm üretilmesi için gündem oluşturmayı amaçlıyoruz.
Daha fazla Samsun Haber için tıklayınız.