Samsun, tarih boyunca Karadeniz’i Anadolu’ya bağlayan en önemli geçitlerden biri oldu. Eski çağlardan Osmanlı dönemine kadar, ipekten tuza kadar birçok malı taşıyan kervanlar, Samsun’un içinden ya da yakın çevresinden geçerek İç Anadolu’ya ilerlerdi. Fakat halk arasında anlatılan bazı hikâyeler, bu yolculukların her zaman sonlanmadığını söylüyor…

Nerede Kayboldular?
Özellikle Ladik, Havza ve Vezirköprü çevresinde anlatılan halk hikâyelerine göre, bazı kervanlar yoğun sis, ani baskınlar veya doğa olayları nedeniyle ortadan kaybolmuş. Bazıları ise dağlarda eşkıyaların saldırısına uğradıktan sonra bir daha görülmemiş.
Define Avcılarının Yeni Hedefi
Bu kaybolan kervanların taşıdığı altınlar, kıymetli eşyalar ve kervanbaşlarının sırları, definecilerin ilgisini çekiyor. Özellikle Salıpazarı, Asarcık ormanları ve Tekkeköy'ün dağlık bölgeleri, “bir zamanlar bir kervan burada kaybolmuş” efsanesiyle anılıyor.

Gerçeklik Payı Var mı?
Tarihçilere göre bu hikâyelerin bazıları tamamen efsane, bazıları ise eski belgelerle uyuşuyor. Osmanlı arşivlerinde geçen bazı “ulaşmayan kervan” kayıtları, bu söylentilerin izini taşıyor olabilir. Ancak bugüne kadar yapılan araştırmalar, bu hazinelerin izine doğrudan ulaşabilmiş değil.

Kültürel Hafıza ve Gizemin Gücü
Samsun’un dağ köylerinde hâlâ anlatılan “altın sandıklı kervan”, “altın devenin izi” gibi hikâyeler, hem yöre kültürünün hem de halkın hayal gücünün bir parçası. Define aramak yerine, bu hikâyelerin izini süren gezginler için de oldukça ilgi çekici rotalar ortaya çıkıyor.





