Çölyak hastalığının buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten proteinine karşı vücudun bağışıklık yanıtı göstermesi sonucu geliştiğini ifade eden Yıldırım, "Glüten enteropatisi olarak da bilinen çölyak hastalığında, glüten tüketimi bağırsaklarda iltihaplanmaya neden olur. Bu durum sindirim sisteminde çeşitli rahatsızlıklara ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Kesin tanı ise ince bağırsak biyopsisi ile konulmaktadır" diye konuştu.
Belirtiler Göz Ardı Edilmemeli
Çölyak hastalığında çok farklı belirtiler görülebileceğini söyleyen Yıldırım, şu uyarılarda bulundu:
Yetişkinlerde: Karın şişkinliği, iştahsızlık, kas zayıflığı, kansızlık, sık dışkılama, ishal, kusma, ağız içi yaralar, gaz şikâyetleri, eklem ve kemik ağrıları, ciltte döküntüler, halsizlik ve sinirlilik hali gibi şikayetler yaygındır.
Çocuklarda: Karın ağrısı ve şişliği, huzursuzluk, iştahsızlık, sık enfeksiyon geçirme, kilo alamama, gelişme geriliği ve boy uzamasında yavaşlama gibi belirtiler görülebilir.
Beslenmede Bulaş Riski Önemli
Yıldırım, glütensiz diyetin sadece gıda seçimiyle sınırlı olmadığını belirterek, "Besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanması sırasında glütenli ürünlerle temas etmemesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle çölyak hastalarının ev dışında yedikleri yemeklerde de çok dikkatli olması gerekiyor" dedi.
Bu Besinlerden Uzak Durulmalı
Glütensiz diyet planlamasında kesinlikle uzak durulması gereken gıdaları sıralayan Diyetisyen Yıldırım, şu uyarılarda bulundu:
Buğday, arpa, çavdar ve yulaf
Bulgur, kuskus, irmik, makarna, şehriye
Simit, kraker, müsli, yulaf ezmesi
Kek, pasta, poğaça gibi yasaklı tahıllardan yapılan hamur işleri
Galeta ununa batırılmış veya unlanmış et, sebze yemekleri
Glüten içeren hazır soslar
Mısır gevrekli çikolatalar
Arpa ve malt içerikli içecekler (özellikle bira)
Alternatif Tedavi Yöntemi Henüz Yok
"Çölyak hastalığında glütensiz diyet dışında bilinen etkili bir tedavi yok" diyen Yıldırım, hastaların yaşam boyu bu diyeti sürdürmesi gerektiğini hatırlattı. Ayrıca, son yıllarda geliştirilen bazı araştırmaların sürdüğünü ancak henüz klinik uygulamaya geçilmiş bir alternatif tedavi bulunmadığını belirtti.
Daha fazla Samsun Haber için tıklayınız.





