Gazze Şeridi, İsrail ordusunun yoğun bombardımanları ile bir kez daha kan gölüne döndü. Son 24 saatte düzenlenen hava saldırılarında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 90 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail savaş uçakları ve insansız hava araçları, sivillerin yaşadığı evleri, çadır kamplarını ve kalabalık alanları hedef alarak, Gazze'nin zaten kırılgan olan yaşam koşullarını daha da ağırlaştırdı. Bölgedeki insani kriz her geçen dakika derinleşiyor, ancak uluslararası toplumun sessizliği, tepkileri daha da artırıyor.
Gazze kentinin çeşitli bölgelerinde yoğunlaşan saldırılar, sivillerin güvenli bir sığınak bulmasını imkânsız hale getirdi. Tuffah Mahallesi’nde bir eve düzenlenen hava saldırısında 4 Filistinli yaşamını yitirirken, 10 kişi de yaralandı. Şeyh Rıdvan Mahallesi’ndeki bir apartman dairesine yönelik bombardımanda ise aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi enkaz altında kaldı. Rimal Mahallesi’ndeki bir başka saldırıda ise 2 Filistinli öldü. Saldırılar, Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar tüm bölgelerde sivillerin güvenliğini tehlikeye attı.
çadırlar savaş uçaklarının hedefi oldu
Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta, yerinden edilmiş sivillerin sığındığı Mevasi bölgesindeki çadırlar da İsrail savaş uçaklarının hedefi oldu. Bu saldırıda, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 11 Filistinli hayatını kaybetti. Görgü tanıkları, çadırların alevler içinde kaldığını ve kurtarma ekiplerinin yetersiz ekipmanla mücadele ettiğini belirtti. Aynı şekilde, Eş-Şati Mülteci Kampı’nda sivillerin toplandığı alana düzenlenen insansız hava aracı saldırılarında ise çoğu çocuk olmak üzere 8 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırılar, sivillerin en temel güvenlik hakkını dahi ellerinden almış durumda.
Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya en-Nezle kasabasında, Ebu Verde ve Sadallah ailelerine ait evler hedef alındı. Bu hava saldırısında 15 Filistinli hayatını kaybederken, onlarca kişi yaralandı. Ez-Zeytun Mahallesi’nde Yasin ailesinin evine yapılan bombardımanda 7 kişi öldü. Deyr el-Belah kentinde düzenlenen iki ayrı hava saldırısında 7 Filistinli yaşamını yitirirken, kentteki bir başka saldırıda 2 kadın öldü. Aksa Şehitleri Hastanesi çevresinde yerinden edilmiş sivillerin kaldığı bir çadırın vurulması sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki bir eve yapılan saldırıda ise bir kız çocuğu yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu insani yardım bekleyen sivillere yönelik saldırıları sürdürüyor. Sudaniyye bölgesinde 2, Refah’ın batısında ise 21 Filistinli, yardım dağıtım noktalarına yapılan saldırılarda hayatını kaybetti. 50’den fazla kişi de yaralandı. Yerel kaynaklar, İsrail’in “güvenli bölgeler” olarak işaret ettiği alanları bile hedef aldığını belirterek, Filistinlilerin hayatta kalma mücadelesinin her geçen gün zorlaştığını vurguluyor. Gazze’deki sağlık sistemi, artan yaralı sayısıyla başa çıkmakta zorlanırken, tıbbi malzeme ve ilaç eksikliği, insani durumu daha da derinleştiriyor.
Gazze'de insanlık drami yaşanıyor
Gazze Şeridi’nde yaşanan bu trajedi, uluslararası kamuoyunda büyük bir yankı uyandırmış durumda. İnsan hakları örgütleri, İsrail’in sivil yerleşim yerlerini ve insani yardım alanlarını hedef almasının savaş suçu teşkil ettiğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, acil ateşkes çağrıları yaparken, Gazze’ye insani yardım girişinin engelsiz bir şekilde sağlanması gerektiğini vurguluyor. Ancak, İsrail’in uyguladığı abluka politikaları ve sınır kapılarını kapatma kararları, bölgeye yardımın ulaşmasını engelliyor. Gazze halkı, sadece bombardımanlarla değil, aynı zamanda açlık, susuzluk ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliğiyle de mücadele ediyor.
Bu insanlık dramı, Gazze’nin geleceğini karartırken, Filistinlilerin direnişi ve dayanıklılığı da dikkat çekiyor. Yerel halk, tüm zorluklara rağmen umutlarını korumaya çalışıyor. Ancak, artan can kayıpları ve yıkım, uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Gazze’deki sivillerin yaşadığı bu vahşet, insanlık vicdanını sarsarken, barış ve adalet talepleri her zamankinden daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Kaynak. TRT Haber





