Bilim adamı, Matematikçi Kerim Sarılar, Mili İlmi Keşiflerin ortaöğretimde okutulmasının ve proje bazında değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi. Bilim adamı Kerim Sarılar, gazetemize yaptığı açıklama da “T.C. Cumhurbaşkanlığı’nca tarafıma, göstermiş olduğumuz duyarlılıktan dolayı teşekkür aldım. Milli Eğitim bakanlığı yetkili makamlarına hangi Bakan, Genel Müdür veya Başkan gelirse gelsin orta öğretim müfredatı yazılım çağına uygun düzenlenmedikçe matematik ve fen alanında asla başarılı olma şansı yoktur” dedi.
Sarılar, “Bakara Suresinin 269 ayetinde Yüce Allah; O, hikmeti (ilmi) dilediğine verir, buyurmaktadır. Milli İlmi Keşifler; Milli Eğitim Bakanlığı’nın 12.01.2015 tarih ve 1709 sayılı yazısı ile olumlu olarak tarafıma bildirilmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı ile 6100 sayılı HMK'nın 313. maddesi uyarınca sulh sağlanması yoluna gidilmişti. Pisagor gibi dünya tarihinde insanoğlunun yaşadığı sürece ilmi keşifleri ve sarılar teoremleri kıyamete kadar dünya tarihine altın harflerle yazılacak. Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu ve Fulbright anlaşmasının 5. Maddesinin varlığı açık bir gerçektir. Ancak gerek eğitim ile ilgili kanunlar dahilinde ve gerekse Milli Eğitim Bakanlığının yazıları gereği milli ilmi keşiflerin doğrulanması ve seviye belirlemesi Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkisi dışında olduğundan ve bu hususta doğrulama ve akademik görüş verme yetkisi üniversitelere ait olduğundan milli ilmi keşiflerin Fulbright anlaşmasının 5. Maddesi gereği Fulbright eğitim komisyonuna girmeden üniversitelerin onayları doğrultusunda orta eğitim ve öğretimde ülkemiz eğitiminde gerek okutulması ve gerekse proje bazında değerlendirilmesinde Fulbright antlaşmasının her hangi bir dahli yasal olarak bulunmamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, 19.10.2006 tarih ve B.08.0.TTK.0.01.03.02. / 611 sayılı yazılarında; Teoremlere ait buluş ve icatları inceleyerek bunlara onay verme yetkisine sahip olmadıklarını açıklamıştır. Yine Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 14.11.2006 tarih ve B.08.0.TTK.0.01.01.01. / 011506 sayılı yazılarında ise; Söz konusu teoremlerin orta dereceli okullarda okutulmasının tavsiye edilebilmesi için teoremlere yönelik üniversitelerin ilgili bölümlerinden alınacak akademik görüşlere, bu teoremin hangi öğretim kademesine uygun olacağına dair bilimsel değerlendirmelere ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir” dedi.
Konuyu YÖK’e de bildirdim
Milli ilmi keşiflerinin orta öğretimde okutulması veya proje bazında değerlendirilmesi için bir çok üniversitenin de onay verdiğini vurgulayan Sarılar, ”Önceden dokuzdu şu anda bu sayı on ayrı üniversiteye çıkmıştır. Bozok Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi. Cumhurbaşkanlığına da müracaatta bulundum. Müslüman Milletler ve Müslüman Türk Milleti mensupları adına kayıtlı orta öğretimde bir tane matematik formülü bulunmadığı, ancak sekiz ayrı üniversitenin milli ilmi keşiflerimizi doğrulaması ve orta öğretimde okutulması veya proje bazında değerlendirilmesine onay verdiği belirtilerek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığım müracaatım üzerine Cumhurbaşkanlığınca, göstermiş olduğum duyarlılıktan dolayı tarafıma teşekkür edildi ve konu Milli Eğitim Bakanlığına aktarılması akabinde Milli Eğitim Bakanlığından aldığım yazıda; MEB ile TÜBİTAK arasında yapılan protokol gereği TÜBİTAK’ın hazırladığı 01.02.2013 tarih ve 9 sayılı TTK Kararı ile yayınlanan yeni matematik öğretim programında 19 sayfada veri, sayma ve olasılık konu başlığı altında yer alan 10.1.1 sıralama ve seçme konu kazanımlarından 10.1.1.5.kazanımında belirtilen hususa yer verilerek, program değerlendirme ve revizelerinde diğer ilgili konularda da önerilerimin ilgili komisyonlarca değerlendirileceği bildirildi. Konuyu YÖK’e de bildirdim.
YÖK tarafından Ankara Üniversitesinde bilirkişi görevlendirildi. Bilirkişi, hem ilmi keşiflerimi eser olarak nitelemiş ve hem de ilmi keşfime ait eserlerimi doğrulamıştır. Yine bir eserin eser olup olmadığını belirleme yetkisi kendisine ait olan T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünce içinde Yatay ve Dikey Elips 2 (Sarılar Dönengesi) inde, ‘b2 / r = hc2 / hc3 = B2C2sd3yayı / B3C3ç3yayı’ formüldeki eşitliklerin ispatında ifade tarzı ve anlatımı olan Ço2 teoremi, b2 yedek eksen teoremi ve h2 yükseklik teoremlerimizin de yer aldığı Yatay ve Dikey Elips 2 (Sarılar Dönengesi) Teoremlerimin 12.08.2022 tarihinde 2022/7088 numara ile ‘İlim Edebiyat Eseri’ olarak kayıt ve tescili yapılmıştır. Bakara Suresinin 269 ayetinde; O, hikmeti (ilmi) dilediğine verir, buyurmaktadır. Dünyada bütün matematik profesörleri bu hususlarda çalışıyorlardı. Ama Yüce Allah bu ilmi keşifleri bulmayı bana nasip etti. Bu hususta en yetkili makam olarak T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünce içinde Yatay ve Dikey Elips 2 (Sarılar Dönengesi)’inde ‘b2 / r = hc2 / hc3 = B2C2sd3yayı / B3C3ç3yayı’ formüldeki eşitliklerin ispatında ifade tarzı ve anlatımı olan Ço2 teoremi, b2 yedek eksen teoremi ve h2 yükseklik teoremlerimizin de yer aldığı Yatay ve Dikey Elips 2 (Sarılar Dönengesi) Teoremlerimin 12.08.2022 tarihinde 2022/7088 numara ile ‘İlim Edebiyat Eseri’ olarak kayıt ve tescili yapılmıştır. Ancak milli ilmi keşifler devam etmekte olup üniversitelerden yeni ilmi keşifler onaylandıkça o milli ilmi keşifler hakkında da açıklamalar yapılacaktır. Bu teoremler olmadan, dünya tarihinde ilk kez yine elipsin çevre ve yay uzunluğunu doğru olarak bulan altı adet teoremimize asla ulaşılamazdı. Bu teoremlerimiz, insanoğlu var olduğu sürece kıyamete kadar dünya tarihine altın harflerle yazılacaktır. Orta öğretim öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyi dikkate alınarak bilgi yazılım alanına geçişte kullanılan elips ABD ve AB ülkelerinde youtube de izlediğimiz kadarı ile okutulmakta ancak ülkemizde ise elipsin 2018 yılında müfredattan çıkartılması ülkemizi yazılım çağının dışına taşımıştır. Çünkü elipsin alan formülü içine uyarlanan alan oranı (b1/r) çember, sarılar dönengesi, elips ve her çeşit üçgenin yazılım bilgi teknolojisine geçiş, uygulama ve aktarılmasında anahtar vazifesi görmektedir. Yetkili makamlara hangi Bakan, Genel Müdür veya Başkan gelirse gelsin; Orta öğretim müfredatı, yazılım çağına uygun düzenlenmedikçe matematik ve fen alanında asla başarılı olma şansı yoktur” diye konuştu.





