Embolizasyon tedavisi, belirli damarların kontrollü şekilde tıkanmasını sağlayarak hastalıklı dokuların beslenmesini kesen ve kanamaları durduran bir yöntem olarak uygulanıyor. İşlem, anjiyografi eşliğinde ince kateterler yardımıyla hedef damarlara ulaşarak, koil, sıvı embolik ajanlar, parçacıklar veya damar tıkaçları gibi malzemelerle kan akışını kesiyor. Genellikle 30–60 dakika süren ve uyanık hastalarda sakinleştirici desteğiyle yapılan embolizasyon, karaciğer tümörlerinden rahim miyomlarına, damar anormalliklerinden obeziteye kadar geniş bir alanda tercih ediliyor. Minimal invaziv olması sayesinde iyileşme süresi kısa ve günlük yaşama dönüş hızlı oluyor.
Embolizasyon nasıl uygulanıyor?
Anjiyografi eşliğinde gerçekleştirilen embolizasyon sırasında, damara ince bir kateter yardımıyla ulaşılır ve koil, sıvı embolik ajanlar, parçacıklar veya damar tıkaçları gibi malzemelerle hedef damarlara müdahale edilir. İşlem genellikle uyanık hastalarda, sakinleştirici ve ağrı kesici desteğiyle 30 ila 60 dakika arasında sürüyor. Böylece hem acil kanamalar durdurulabiliyor hem de planlı tedavilerde hastalıklı dokunun beslenmesi engelleniyor.
Embolizasyon çeşitleri ve kullanım alanları
Embolizasyon, kullanılan malzemeye ve uygulama amacına göre farklı türlere ayrılıyor. Parçacık embolizasyonunda mikro kürecikler ve PVA partikülleri kullanılırken, koil embolizasyonunda metal spirallerle pıhtılaşma sağlanıyor. Sıvı embolizasyonu damara verilen maddenin kanla temasında katılaşması esasına dayanıyor. Balon embolizasyonu geçici veya kalıcı damar tıkanması sağlarken, damar tıkaçlarıyla hedef damar tamamen kapatılabiliyor.
Hangi hastalıklarda tercih ediliyor?
Embolizasyon tedavisi, karaciğer tümörlerinde kemoterapi veya radyoaktif maddelerle birlikte uygulanabildiği gibi rahim miyomları, iyi huylu prostat büyümesi, mide ve bağırsak kanamaları, hemoroid ve anevrizma gibi durumlarda da tercih ediliyor. Ayrıca diz ağrısı ve bazı obezite tedavilerinde de hedef damarların kontrolü için kullanılıyor.






