Bugün günlük hayatta en çok kullanılan eşyalar arasında yer alan çanta, insanlık tarihinin en eski taşıma gereçlerinden biridir. Arkeolojik verilere göre çantanın bilinen ilk örneği, yaklaşık M.Ö. 3300 yılına, yani yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanmaktadır. 1991 yılında Avusturya ile İtalya sınırında yer alan Ötztal Alpleri’nde buzullar arasında bulunan “Buz Adam Ötzi”nin yanında, deriden yapılmış bir torba ve sırt taşıma düzeni tespit edilmiştir. Ötzi’nin çantasında küçük taş aletler, ok uçları, lif iplikler ve ot parçaları bulunmuştur. Bilim insanlarına göre bu bulgu, insanın doğada ihtiyaçlarını taşımak için geliştirdiği ilk taşınabilir eşyadır.
Çanta kullanımı yalnızca Avrupa’da değil, Antik Mısır, Mezopotamya ve Roma uygarlıklarında da görülmektedir. Mısırlı işçiler ve tüccarlar, keten veya papirus liflerinden yapılan torbaları tohum, tahıl ve değerli eşyaları taşımak için kullanmıştır. Antik Mezopotamya’da ticaretin gelişmesiyle birlikte, yolculuk yapan tüccarlar dayanıklı deri torbaları tercih etmiştir. Roma İmparatorluğu döneminde ise hem erkekler hem kadınlar küçük kese tipi çantalar taşımıştır. Bu çantalar genellikle kemerlere bağlanmış, para veya küçük eşyaların korunmasında kullanılmıştır.
Orta Çağ Avrupa’sında çanta, toplumdaki statünün göstergelerinden biri haline gelmiştir. Soylular, değerli taşlarla süslenmiş, altın ipliklerle işlenmiş küçük kese çantalar taşımıştır. Bu çantalar hem süs eşyası hem de ekonomik gücün simgesi olarak görülmüştür. Erkekler kemerlerine deri keseler asarken, kadınlar işlemeli kumaşlardan yapılan küçük torbalar kullanmıştır. Bu dönemde “purse” ve “pouch” kavramları ortaya çıkmış, küçük çantalarla büyük taşıma torbaları birbirinden ayrılmıştır. Arkeolojik koleksiyonlarda bulunan örnekler, çantanın bu dönemde artık sosyal kimliği de temsil ettiğini göstermektedir.
Anadolu topraklarında çanta kullanımı, Osmanlı döneminde farklı bir kültürel biçim kazanmıştır. Osmanlı toplumunda kese, tütün çantası ve hamaylı gibi farklı çanta türleri yaygın biçimde kullanılmıştır. Kese, para taşımak için kullanılan ve genellikle ipek ya da kadife kumaşlardan yapılan küçük torbalardı.
Tütün keseleri, özellikle erkekler arasında yaygındı ve bu keseler sırma işlemeleriyle süslenirdi. Kadınlar ise süs eşyası olarak küçük işlemeli çantalar taşımış, bazı hamaylı çantaların içinde dua veya muska bulundurulmuştur. Topkapı Sarayı ve Türk İslam Eserleri Müzesi koleksiyonlarında yer alan Osmanlı dönemi çantaları, hem zanaatkârlığın hem de estetik anlayışın örnekleri arasında sayılmaktadır.
Rönesans dönemiyle birlikte, özellikle Avrupa’da kadın modası değişmiş ve elbiselerde yer alan ceplerin yerine bağımsız el çantaları kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde “retikül” adı verilen büzgülü ipek çantalar, kadınlar arasında moda haline gelmiştir.
Retiküller genellikle ipek, kadife veya dantel kumaşlardan yapılmış, işlemelerle süslenmiştir. 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’nın birçok ülkesinde bu çantalar günlük kullanımın yanı sıra davet ve balolarda da taşınmıştır. Retikül, modern el çantasının ilk örneği olarak kabul edilmektedir.
18. ve 19. yüzyıllarda gerçekleşen Sanayi Devrimi, çanta üretimini el işçiliğinden çıkararak endüstriyel bir boyuta taşımıştır. Buharlı trenlerin ve uzun yolculukların yaygınlaşması, dayanıklı ve hacimli çantalara olan ihtiyacı artırmıştır. 1841 yılında İngiltere’de H. J. Cave & Sons firması, kadınlar için özel olarak tasarlanmış ilk “handbag” modelini üretmiştir.Aynı dönemde Louis Vuitton ve Hermès gibi markalar, seyahat amaçlı sert deri çantalar üretmeye başlamıştır. Louis Vuitton’un 1854’te geliştirdiği kapaklı sandık tipi valiz modeli, modern çantaların temelini oluşturmuştur. Bu dönemden itibaren çanta üretimi bir zanaat alanı olmaktan çıkmış, moda endüstrisinin önemli bir koluna dönüşmüştür.
20. yüzyılın başında kadınların sosyal hayatta daha aktif rol almaya başlaması, çanta tasarımlarını doğrudan etkilemiştir. 1920’li yıllarda daha küçük ve zarif çantalar öne çıkarken, 1950’li yıllarda lüks moda evleri bu alanda öncü hale gelmiştir. 1955 yılında Coco Chanel, metal zincirli askısı ve kapitone dikiş tasarımıyla Chanel 2.55 modelini piyasaya sürmüştür. Aynı yıllarda Hermès Kelly ve daha sonra Birkin çantaları, modanın en bilinen sembolleri arasında yerini almıştır. 1970’lerden itibaren çantalar renk, malzeme ve biçim açısından çeşitlenmiş, 1990’larda logolu ve markalı tasarımlar ön plana çıkmıştır.
21. yüzyılda çanta üretimi yalnızca estetik değil, çevresel sorumluluk anlayışıyla da şekillenmektedir. Vegan deri, mantar lifinden üretilen kumaşlar ve geri dönüştürülmüş malzemeler, modern çanta üretiminde önemli yer tutmaktadır. Ayrıca teknolojinin gelişmesiyle birlikte, çantalarda su geçirmez kumaşlar, şarj bölmeleri, RFID koruma sistemleri ve akıllı cep düzenleri gibi yenilikler yer almaktadır. Bu özellikler, çantayı sadece taşımaya değil, güvenliğe ve teknolojiye hizmet eden bir ürüne dönüştürmüştür.