Mardin’in Artuklu ilçesinde yer alan Kasımiye Medresesi’nin yapımına Artuklu döneminde başlandığı biliniyor. Ancak Moğol ve Timur akınları nedeniyle inşaat uzun yıllar boyunca yarım kaldı. Medrese ancak Akkoyunlu hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Paşa döneminde, yani 1457-1502 yılları arasında tamamlanabildi. Bazı kaynaklarda yapının 1469 yılında bitirildiği bilgisi de yer alıyor. Bu durum, inşaatın kesintili bir süreçte devam ettiğini ve farklı dönemlerde ustaların elinden geçtiğini gösteriyor. Yaklaşık iki kuşağa yayılan bir inşaat süreci sonunda medrese bugünkü ihtişamına kavuştu.

 

Eğitim ve ilim merkezi

Tek avlulu ve iki katlı yapısıyla Anadolu’daki en büyük medreselerden biri olan Kasımiye, dönemin önemli bir eğitim yuvasıydı. Öğrenciler burada sadece dini ilimleri değil; matematik, astronomi ve tıp gibi dersleri de öğreniyordu. Avlu etrafına dizilen odalar, derslikler ve mescit bölümü, dönemin eğitim anlayışını yansıtan özgün bir planlama ile inşa edilmişti.

 

Medresenin avlusunda yer alan havuz, doğudan batıya doğru akan bir kanalla desteklenmiştir. Bu su düzenlemesi, “doğumdan ölüme kadar hayatın akışını” simgeler. Avlunun ortasında genişleyen su, yaşamı; batıya daralarak akan kısım ise ölümü temsil eder. Bu sembolik düzenleme, yapıya felsefi bir derinlik kazandırır.

Kanlı duvarların hikâyesi

Kasımiye Medresesi’ni diğerlerinden ayıran en çarpıcı rivayet, kanlı duvarlardır. Anlatıya göre Akkoyunlu hükümdarı Kasım Paşa, burada düzenlenen bir isyan ya da siyasi çatışma sırasında öldürülmüştür. 

Kardeşleriyle girdiği taht mücadelesinde aldığı darbelerle hayatını kaybeden Kasım Paşa’nın kanlı gömleği, kız kardeşi Esma Hatun tarafından medresenin duvarlarına sürülmüştür. Bu nedenle duvarlarda kırmızımsı izler görülür ve halk arasında “Kasımiye’nin kanlı duvarları” olarak bilinir. Rivayete göre, bu izler yıllar içinde defalarca yapılan temizlik ve restorasyon çalışmalarına rağmen silinmemiştir. Ancak araştırmalarda taşlardan alınan örnekler incelendiğinde, söz konusu lekelerin bitkisel kökenli boya izleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yani bu anlatı, daha çok bir efsane niteliği taşıyor. Buna rağmen, ziyaretçiler bugün hâlâ bu duvarları görüp rehberlerden bu hikâyeyi dinliyor.
 

Yüzyıllar boyunca birçok kez harap olan Kasımiye Medresesi, Cumhuriyet döneminde kapsamlı restorasyonlarla korundu. Özellikle 2000’li yıllarda yapılan çalışmalarla özgün taş işçiliği güçlendirildi, avlu düzenlemesi onarıldı ve turizme kazandırıldı. Bugün Mardin turizminin en önemli duraklarından biri olan medrese, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çekiyor. Mezopotamya Ovası’na bakan avlusu, akşam saatlerinde taşların kızıl renge bürünmesi ve kanlı duvar hikâyesi, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.