Kredi ve kredi kartı borçlarını ödemekte zorlanan milyonlarca vatandaşa umut olarak sunulan "yapılandırma hakkı", uygulamada tam bir hayal kırıklığına dönüştü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), borçların 48 aya kadar taksitlendirilmesine olanak tanıyan düzenlemesi, bankaların inisiyatifine bırakıldığı için adeta kâğıt üzerinde kaldı.

 

 

Yasal düzenleme olmasına rağmen, bir borcun yapılandırılıp yapılandırılmayacağına dair nihai kararı bankalar veriyor. Bankalar ise, "risk değerlendirmesi" adı altında, borcunu ödeyemeyen ve yasal takibe düşmek üzere olan vatandaşların yapılandırma taleplerini büyük ölçüde reddediyor. Bu durum, borçluları daha da büyük bir çıkmazın içine sürüklüyor.

 

 

Bu keyfi tutum, Türkiye'deki devasa borç sorununu daha da tehlikeli hale getiriyor. BDDK'nın en son açıkladığı Haziran 2025 verilerine göre, vatandaşların ödeyemediği ve bankalar tarafından "tasfiye olunacak alacak" olarak sınıflandırılan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının toplamı 211,7 milyar TL'yi aştı.

 

 

Konuyla ilgili en sert tepki Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz'den geldi. Mevcut düzenlemenin hiçbir işe yaramadığını belirten Deniz, sorunun çözümü için tek yolun Meclis'ten geçecek yeni bir yasa olduğunu söyledi.

Federasyonun önerisi ise net: Bankaların inisiyatifine bırakılmayan, başvuran her borçluya 60 aya kadar vade ve enflasyon oranında sabit bir faiz ile yapılandırma hakkı tanıyan bir yasa çıkarılması

Mehmet Bülent Deniz, bu yasal düzenlemenin yapılmaması halinde yaşanacak felakete de dikkat çekti. Deniz, "Bu adım atılmazsa, icra dairelerindeki dosya sayısında patlama yaşanması kaçınılmaz," diyerek milyonlarca vatandaşın icra tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.