Yaz sıcağında biraz ferahlık ararken ölümle burun buruna gelmek… Kulağa fazla dramatik geliyor olabilir ama ne yazık ki bu, Türkiye’de her yaz yaşanan gerçeklerden biri.
Elektrikle çalışan, suyla soğutan “sulu klimalar” ya da diğer adıyla "ev tipi evaporatif soğutucular" birçok evde klima alternatifi olarak kullanılıyor. Ucuz, pratik, taşınabilir… ama aynı zamanda tam anlamıyla tehlike saçıyor.

Sorun Nerede Başlıyor?
Bu cihazlar çalışırken içine düzenli olarak su eklenmesi gerekiyor. Problem şu: çoğu kullanıcı, cihaz çalışırken üst kapağı açıp içine su döküyor. Çünkü ya cihazın tasarımı yetersiz, ya da kullanıcıya net bir uyarı yapılmamış.
Sonuç?
Elektrik motorunun üstüne sıçrayan su, kısa devreye neden oluyor. Ve bazen bu sadece cihazın bozulmasıyla kalmıyor; kullanıcının hayatına da mal oluyor.

Her Yaz, Aynı Tuzak
Geçtiğimiz yaz sadece İstanbul’da 3 kişi bu yüzden hayatını kaybetti. Anadolu’da ise elektrik çarpması sonucu ağır yaralanan onlarca kişi var. Hem de her yaz aynı senaryo yaşanıyor.
Ama işin perde arkası ciddi:
Bu cihazlar çoğu zaman CE belgesiz, ucuz Çin malı veya İran malı ürünler. Kullanım kılavuzları eksik ya da anlaşılmaz. Ve üretici firmalar çoğu zaman sorumluluktan kaçıyor. Sulu klimalar çalışırken asla su atmamak gerekiyor. Su katılacaksa da fişini çekip soğuk suyu ekledikten sonra kapakları kapatıp sulu klima açılmalı. Ayrıca her sene kablo bağlantı -motor bakımları yapılmalı. Kablo aşınması varsa - su değer değmez klima ölüm makinesine dönüşebiliyor.
Ne Yapmalı?
- Cihazınıza asla çalışırken su eklemeyin. Fişten çekmeden kapağını bile açmayın.
- Su ekleme kapağı motorun hemen üzerindeyse, bu ürünü derhal çöpe atın.
- Elektrik-su kombinasyonu olan cihazlar için en azından IP koruma derecesi (örn. IPX4 ve üzeri) olup olmadığını kontrol edin.
- Bu cihazlar ucuz olabilir ama hayatınız daha değerli
Sulu klimalar, eğer doğru tasarlanmazsa aslında taşınabilir birer “elektrikli katil ” haline geliyor. Serinlemek isterken çarpılıp ölmemek için lütfen dikkatli olun.


