Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam, yaratılış hikmetimizi unutmadan, hayatımızı sorumluluk bilinciyle sürdürmemizi ister. Rabbimiz buyurur ki:

وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْۜ
“Nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir.”[1]

Her an Rabbimizin huzurunda olduğumuzu bilerek hareket etmeliyiz. İslam, çalışmayı ve dinlenmeyi dengeleyen bir yaşamı emreder:

“Geceyi istirahat etmek için üzerinize örtü yaptık. Gündüzü de çalışıp geçim temin etme zamanı kıldık.”[2]

Müslümanın tatili de helal ve meşru sınırlar içinde, dinî ve ahlaki sorumluluklara uygun olmalıdır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ. وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ
“O halde bir işi bitirince hemen diğerine koyul ve yalnızca Rabbine yönel.”[3]

Tatilin Toplumsal ve Ailevi Önemi

Yüce Allah, müminlerin özelliklerini anlatırken, faydasız işlerden uzak durmayı öğütler:

“Müminler gerçekten kurtuluşa ermiştir. Onlar ki, namazlarını huşu içerisinde kılarlar. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden uzak dururlar.”[4]

Günümüzde bazı tatil anlayışları nefsani arzulara teslim olmuş, israf ve lüksle doludur. Oysa tatil, tembellik değil, verimli dinlenme ve ibadet fırsatı olmalıdır.

Tatil, çocuklarımıza vatanımızın tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtmak, anne baba ve akrabalarla bağları kuvvetlendirmek için eşsiz bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) buyurur:

“Rabbin hoşnutluğu, anne babanın hoşnutluğuna, Rabbin öfkesi de anne babanın öfkesine bağlıdır.”[5]

Tatilde Sıla-ı Rahim ve Dinî Sorumluluk

Tatiller, çocuklarımızın dini, sosyal ve kültürel gelişimi için de fırsattır. Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurur:

“Rızkının bol, ömrünün bereketli olmasını arzu eden, akrabalık bağını devam ettirsin.”[6]

Bu nedenle tatillerde akrabalar ziyaret edilmeli, kulluk ve ahlaki sorumluluklar unutulmamalıdır. Tatil zamanı günah kapısı olmamalıdır.

Son olarak hutbemizde okuduğumuz hadiste buyurulduğu gibi:

“İki nimet vardır ki insanların çoğu, onları değerlendirme hususunda aldanmıştır. Bunlar; sağlık ve boş vakittir.”[7]

[1] Hadîd, 57/4
[2] Nebe, 78/10-11
[3] İnşirâh, 94/7-8
[4] Mü’minûn, 23/1-3
[5] Tirmizî, Birr, 3
[6] Buhârî, Edeb, 12
[7] Buhârî, Rikâk, 1

Kaynak: ŞİLA KURUMAHMUTOĞLU