CNN TÜRK’te yayınlanan “Akıl Çemberi” programına katılan deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Balıkesir Sındırgı depremiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 1999 Marmara Depremi sırasında yaptığı arazi çalışmaları ve gözlemlerle bölgedeki fay hatlarını yakından takip ettiğini söyleyen Üşümezsoy, özellikle Simav ve Demirci çevresinde devam eden jeolojik hareketliliklere dikkat çekti. Üşümezsoy, “Simav için risk tamamen bitmedi” diyerek, Türkiye’deki fay segmentlerinin karmaşık yapısına vurgu yaptı.
Deprem öncesi gözlemler ve araştırmalar
1999 yılında Marmara Depremi esnasında Simav Dağı ve Bozdağlar’da yaptığı çalışmalar hakkında konuşan Üşümezsoy, o dönem kayalarda yaşanan gerilme ve kırılmaları ölçtüklerini ifade etti. Menderes Havzası boyunca kuzey-güney yönünde uzayan kayaların, yaklaşık 15 kilometre derinlikten yükselen bir kubbe etkisi yaratması sonucu fay hatlarında kırılmaların oluştuğunu anlattı.
Bölgedeki fayların karmaşık yapısı
Üşümezsoy, fayların düz çizgiler halinde olmadığını, aksine bir derenin bittiği yerde başka bir derenin başladığını, yani segmentler halinde ilerlediğini belirtti. Bu yapının, Gediz’de 1971’de ve Simav’da 2011’de yaşanan büyük depremlerle doğrudan ilişkili olduğunu söyledi.
Simav ve çevresinde risk devam ediyor
Son Sındırgı depremiyle bölgedeki “piyano tuşlarından” birinin kırıldığını söyleyen Üşümezsoy, ancak Simav bölgesinde hâlâ riskin devam ettiğini vurguladı. “Simav’da 5.9 büyüklüğünde bir kırılma oldu ama oradaki risk bitmiş değil. Simav’ın önünde Emet adlı bir kesim bulunuyor ve oraya doğru yeni hareketlenmeler olabilir” dedi.
Türkiye için uyarılar
Uzman, Türkiye’deki fay hatlarının çok dinamik olduğunu ve geçmişte yaşanan depremlerle henüz tamamlanmamış kırılmalar bulunduğunu ifade ederek, “Burada büyük deprem olmaz diyemeyiz” uyarısında bulundu. Özellikle Simav, Demirci ve Sındırgı gibi bölgelerde yerel halkın ve yetkililerin teyakkuzda olması gerektiğini sözlerine ekledi.



