Birçok insan, stres, üzüntü, yalnızlık ya da can sıkıntısı hissettiğinde kendini mutfakta buluyor. Bu durum “duygusal yeme” olarak adlandırılıyor. Anlık olarak rahatlama hissi verse de, uzmanlar bunun uzun vadede kilo artışı, suçluluk duygusu ve sağlıksız yeme alışkanlıkları oluşturabileceği konusunda uyarıyor.
Duygusal yeme nedir?
Duygusal yeme, fiziksel açlıktan değil, duygulardan kaynaklanan yeme isteği olarak tanımlanıyor. Çoğu zaman çikolata, cips, dondurma gibi yüksek kalori ve yağ içeren yiyecekler tercih ediliyor. Bu yiyecekler beyinde mutluluk hormonu olarak bilinen dopamin salgısını artırarak kısa süreli tatmin sağlıyor.
Neden duygusal yeme davranışı gelişir?
- Stres ve kaygı: Günlük baskılar yeme davranışını tetikleyebilir.
- Üzüntü ve yalnızlık: Boşluk hissini yemekle doldurma eğilimi oluşabilir.
- Alışkanlıklar: Sürekli stres anında yemek yemek, zamanla refleks haline gelir.
- Kolay ulaşılabilirlik: Yiyeceklerin her yerde bulunması ve reklamlarla cazip hale gelmesi.
Belirtileri neler?
- Aç olmadan yemek yemek.
- Özellikle tatlı ve yağlı yiyeceklere yönelmek.
- Hızlı yemek yeme eğilimi.
- Yedikten sonra pişmanlık veya suçluluk hissetmek.
- Kilo alımının kontrolsüz hale gelmesi.

Çözüm yolları
Uzmanlar, duygusal yeme ile başa çıkmak için şu önerilerde bulunuyor:
- Fiziksel açlıkla duygusal açlığı ayırt etmek.
- Stresle başa çıkmak için alternatif yöntemler (spor, meditasyon, nefes egzersizleri).
- Yemek günlüğü tutmak, hangi duygularla birlikte yeme davranışının ortaya çıktığını not etmek.
- Dengeli beslenmek ve öğün atlamamak, kan şekeri dalgalanmalarını azaltır.
- Gerektiğinde uzman desteği almak.
Sonuç olarak, duygusal yeme kısa vadede rahatlama sağlasa da duyguları bastırmak yerine sağlıklı yollarla ifade etmek uzun vadede hem beden hem de ruh sağlığı için çok daha faydalı.
