Sahte Reklamla Başlayan Tuzak
İddiaya göre olay, Ozan Doğulu’nun sosyal medyada karşısına çıkan yüksek kazanç vaat eden bir yatırım reklamına inanmasıyla başladı. Reklam üzerinden yönlendirilen bağlantı aracılığıyla, Doğulu’ya oldukça profesyonel ve güvenilir görünen bir yatırım platformu sunuldu. Dolandırıcılar, bu sistem üzerinden Doğulu’ya yatırım vaadiyle yaklaştı ve ilk etapta 12 milyon TL’lik bir transfer talep etti.
Gerçek Yatırım Gibi Gösterdiler
Ozan Doğulu'nun yakın çevresinden edinilen bilgilere göre, dolandırıcılar tüm süreci oldukça sistematik yürüttü. Gerçek zamanlı grafikler, yatırım tabloları ve müşteri temsilcisi desteğiyle Doğulu’nun güvenini kazanan dolandırıcılar, paranın çeşitli fonlara aktarıldığını iddia etti. Ancak kısa süre sonra yeniden para talep edilince, ünlü müzisyen durumdan şüphelenmeye başladı.
Polise Gitti, Paralar Yurt Dışına Kaçırıldı
Olayın bir dolandırıcılık olduğundan emin olan Doğulu, vakit kaybetmeden polis merkezine giderek suç duyurusunda bulundu. Emniyet birimlerinin yaptığı incelemede, Doğulu’dan alınan paranın beş farklı yabancı borsa ve dijital cüzdan üzerinden yurt dışına çıkarıldığı belirlendi. Şüphelilerin kimlikleri ve bağlantıları üzerinde yoğun bir teknik takip çalışması başlatıldı.
Doğulu’dan İlk Açıklama: “Gerçekten Çok Üzücü”
Ozan Doğulu, yaşadığı dolandırıcılıkla ilgili ilk kez konuştu. Tüm sosyal medya kullanıcılarını dikkatli olmaları konusunda uyaran sanatçı, şu ifadeleri kullandı:
“Evet, olay tamamen gerçek. Sahte bir yatırım ağıyla 12 milyon liramı kaybettim. Gerçekten çok profesyonelce hazırlanmış bir sistemdi. Umarım kimse benim yaşadığım bu acı tecrübeyi yaşamaz. Sosyal medyada karşınıza çıkan her reklama inanmayın, çok dikkatli olun.”
Uzmanlardan Uyarı: “Sosyal Medya Dolandırıcılığı Yükselişte”
Olay sonrası siber güvenlik uzmanları da uyarılarda bulundu. Özellikle yüksek kazanç vaat eden ve profesyonel görünümlü yatırım reklamlarının, son dönemde sanatçılar, iş insanları ve hatta akademisyenleri bile hedef aldığına dikkat çekildi. Uzmanlar, bu tür dolandırıcılık yöntemlerinin, kişisel verilerin kötüye kullanımı ve sosyal mühendislik taktikleriyle desteklendiğini vurguluyor.