Samsun’un Vezirköprü ilçesinde bulunan Oymaağaç Höyüğü’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda dikkat çekici bir keşif yapıldı. Hititlerin kutsal kenti Nerik olduğu çivi yazılı tabletlerle kanıtlanan bölgede, 3 bin 500 yıl öncesine ait fındık içi ve fındık kabukları fosilleri ortaya çıkarıldı.

20 Yıldır Süren Kazılardan Önemli Bulgular
2005 yılında başlatılan yüzey araştırmaları sonrası, 2006’da Prof. Dr. Rainer Czichon başkanlığında başlayan kazılarda bugüne dek yüzlerce tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı. Yer altı merdivenleri, kutsal çeşme, çivi yazılı tabletler ve tapınak yapılarıyla dikkat çeken höyükte, Kalkolitik Çağ’dan Demir Çağı sonuna kadar izler bulundu. Kazı ekibi, bu yıl temmuz ayında başladıkları çalışmaları aralık ayına kadar sürdürmeyi planlıyor.

“Fındık Varlığı 3 Bin 500 Yıl Öncesine Dayanıyor”
Kazı Başkanı Prof. Dr. Rainer Czichon, yapılan çalışmalara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Samsun'un Hititlilere ait ilk çivi tablet parçalarını burada bulduk ve jeofizik yaparken büyük bir yapının, yani bir mabede benzeyen bir yapının planını ortaya çıkarttık. Ondan sonra kazı çalışmalarına başladık ve 20 yıldır çalışmalarımız sürüyor. Burası 5 bin yıllık insan yerleşimi olan bir alandır. Kalkolitik Çağ başladığı zaman insanlar burada yerleşmişler. Kalkolitik Çağ'dan Demir Çağı sonuna kadar burada yerleşim hareketi görüyoruz. Oymaağaç Höyüğü'nde en verimli dönem Hitit dönemidir çünkü Hititler burada bir kutsal kent kurmuşlar. Yani Hititlerin bir hava tanrısı var ve onun için burada bir mabet yapmışlar ve onun için burada derin bir pınar yapmışlar. Burası, hava tanrısının sevdiği pınar olarak çivi yazısı kaynaklarda geçiyor ve biz bunu tespit ettik. Yani Oymaağaç Höyüğü'nün kutsal Nerik kenti olduğunu kanıtladık."

Czichon, Karadeniz Bölgesi’nde bilinen en eski fındık kalıntılarının da burada bulunduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Tekstille ilgili parçalar, küçük idoller var, metal eserlerimiz var, silahlar var, sapan taşları yani savaşla ilgili buluntular var. Yani biz o konuda memnunuz. Burada bulunan bazı eserler çok enteresan. Hava tanrısının en sevdiği çeşme. Çeşmenin çıktığı suyun içinde yani ıslak ahşap parçaları (3 bin yıllık) var. Hala canlı gibi olan bitki kalıntıları var. Fındık kabukları yani bir tane değil, birkaç tane fındık kabukları ve fındık içleri bile bulundu ve radyokarbon analizlerine göre kesin olarak milattan önce 1500 yılına tarihleniyor. Şimdiye kadar en eski fındıkların Giresun'dan değil, Oymaağaç Höyüğü'nden, Nerik'ten geldiğini söyleyebiliriz.”





