Türkiye’nin farklı illerinde art arda yaşanan toplu zehirlenme iddiaları, kamuoyunda ciddi endişeye yol açtı. Kimileri hijyen denetimlerini yetersiz bulurken, kimileri ise gıda tedarik zincirindeki hızlı ve kontrolsüz tüketimi işaret etti. Röportaj boyunca dikkat çeken ortak görüş ise daha sıkı denetim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması istenmesiydi.

Temiz bulduğu yerlerden yemeye devam edeceğini belirten Süleyman Taşdemir, “Vallahi, bildiğim ve temiz olduğuna inandığım yerlerde yerim. Ama herkesin denetim altında tutulmasını da isterim. Zehirlenmeler oluyor çünkü herkesi aynı kefeye koyamazsın; kimi güvenilirdir, kimi ise kafasına göre iş yapar. Bir de ne yaptığı belli olmayan seyyar satıcılar var. Bu işler ancak denetimle düzelir, başka türlü olacağını sanmıyorum.” Dedi.

Samsun'da yangın paniği!
Samsun'da yangın paniği!
İçeriği Görüntüle

Genelde evden yemeyi tercih ettiğini söyleyen Bekir Çakmak, “Lezzetleri her yerden yemem. Genelde evde yemeye çalışırım. Dışarıda yiyeceksem de sadece bildiğim yerleri tercih ederim. Midye, kokoreç gibi şeylere zaten güvenemiyorum. Midye haram; çünkü denizin pisliğini süzen bir canlı ve o pislik içinde kalıyor. Bu yüzden yemem. Teşekkür ederim.” İfadelerini kullandı.

Güvenilir, bilindik ve kendini kanıtlamış yerlerden yemenin daha doğru olduğunu ifade eden Fatih Kahraman. “Öncelikle güvenilir, sağlıklı ve gerekli belgelere sahip yerlerden yemek yenmesini tavsiye ederim. Sokak aralarındaki bilinmedik, küçük işletmelerden yemek almak doğru olmaz; çünkü burada konu sağlık. Geçen gün yaşanan olay da bunun en basit örneği değil mi? Bir aile tavuk zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybetti. Yazık, günah… Bu hepimiz için bir kayıptır. Bu yüzden her zaman bilindik, güvenilir ve kendini kanıtlamış yerlerin tercih edilmesi daha uygundur. Teşekkürler.” diye belirtti.

Önüne tezgah alıp dışarıda satan çok insan var diyen Erhan Aykut, “Önüne bir tezgâh alıp dışarıda bir şeyler satan çok kişi var; nerede pişirdiği, nasıl hazırladığı, nasıl imal ettiği belli değil. Bu yüzden ben yemiyorum ve kimseye de tavsiye etmiyorum. Zaten son 5 yılda Türkiye’de gıda konusunda doğru düzgün bir denetim yapılmıyor. Sağlık Bakanlığı da, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da yeterince ilgilenmiyor. Bu sebeple herkes bu denetim açığını kullanarak sırf para kazanmak için insanların sağlığıyla oynuyor. Buna ‘gıda terörü’ diyorlar ya; işte tam olarak bu, gıda terörüdür. Kimseye tavsiye etmiyorum.” Diye ifade etti.

Denetim altında olan yerlerden yediğini söyleyen Ahmet Güven“Genelde bilindik yerlere gidiyoruz; çünkü buraların denetim altında olduğunu düşünüyoruz. İnşallah gerçekten denetleniyorlardır. Küçük esnaf ise bazen maliyet nedeniyle işin kolayına kaçabiliyor. Ekonomi de kötü olunca bu tür olumsuzluklar yaşanıyor. Temennimiz, bundan sonra böyle olayların yaşanmaması ve denetimlerin artırılması. Bu kadar.” dedi.

Dışarıdan yemek yemeyi tercih etmediğini belirten Bahtiyar Devir, “Dışarıda pek yemek yemem; yesem de sadece belirli ve güvendiğim mekânları tercih ederim. Son yaşanan olayları da televizyondan duyduk. Ne yazık ki bizim milletin en büyük özelliği unutmak. Ucuz olduğu zaman her şeyi unutur, başına bir şey gelene kadar da yemeye devam eder.” ifade etti.

Esnafların dikkat etmesi gerektiğini savunan İdris Aytaç, “Esnafların daha dikkatli olması gerekiyor. Örneğin kalan ürünü tekrar halkın önüne çıkarmamaları şart. Zaten fiyatlar nedeniyle gerekli kazancı sağlıyorlar; aynı ürünü yeniden satmaya çalışmak doğru değil. Biraz daha dikkat edilirse bu sorun çok rahat bir şekilde çözülür ve halk da güvenerek yeniden yiyebilir. Şu anda özellikle beyaz ette, özellikle tavukta büyük bir sıkıntı var ve insanların kafasında ciddi bir şüphe oluştu. Muhtemelen bu durum satışları da etkileyecek; tüm sektörü, hem işverenleri hem çalışanları zor duruma sokacak.” diye belirtti.

Genellikle dışarıdan yemek yediğini ancak son çıkan haberlerden sonra dışarıdan yemek yemeyi bıraktıklarını ifade eden Sudenaz Uz, “Biz genelde dışarıdan yemek yiyorduk; dışarı yemeklerini sevdiğimiz için tavuk döner, ızgara gibi şeyleri sık tercih ederdik. Ancak son yaşanan olaylardan sonra dışarıdan yemeyi neredeyse tamamen bıraktık. Çünkü artık hiçbir yere gerçekten güven kalmadı. Videolar da çıktı; birçok işletmenin hijyen açısından güvenilir şekilde çalışmadığı görülüyor. Bu yüzden dışarıdan yemek yemeyi kestik ve ev yemeklerine geri döndük.’’ dedi.

Kaynak: ŞİLA KURUMAHMUTOĞLU