Yenidoğan Çetesi soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in, soruşturma sürecinde aldığı tehditler nedeniyle 3,5 yıl boyunca ailesinden ayrı yaşadığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Engin, güvenlik gerekçesiyle uzun süre gizlilik içinde görev yaptı.
Sürekli tehdit edildi
Soruşturma kapsamında yer alan şüphelilerin, Savcı Engin’e “Peşinde tetikçi var, annenle babanı İstanbul’a getirme.” şeklinde tehditlerde bulundukları belirtildi. Şüphelilerin ayrıca, Engin’in eşi ve kızına dair özel bilgiler paylaşarak aileyi hedef aldıkları ve sürekli takipte olduklarını ima ettikleri ifade edildi.
Soruşturma süreci gizlilikle yürütüldü
Yenidoğan Çetesi davası sürecinde savcıya yönelik tehditlerin adli mercilerce kayıt altına alındığı, gerekli güvenlik önlemlerinin artırıldığı öğrenildi. Engin’in, ailesinin güvenliğini sağlamak amacıyla görevini büyük bir baskı altında sürdürdüğü kaydedildi.
Yenidoğan Çetesi olayı nedir?
“Yenidoğan Çetesi” olarak adlandırılan suç ağı, İstanbul’da bazı özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım üniteleri üzerinden usulsüz kazanç elde ettikleri iddiasıyla gündeme gelmişti. Soruşturma kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) yüksek meblağlarda ödeme almak amacıyla bebeklerin gereksiz yere yoğun bakımda tutulduğu, bazı durumlarda yanlış ya da gecikmiş tedaviler uygulandığı ve bunun sonucunda bebek ölümlerinin yaşandığı ileri sürüldü. Söz konusu iddialar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan bir ihbarla ortaya çıktı. Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 18 aylık kapsamlı bir soruşturma sonucunda, çok sayıda doktor, hastane yöneticisi ve sağlık çalışanı hakkında dava açıldı. Yenidoğan Çetesi soruşturması, yalnızca bir sağlık yolsuzluğu dosyası olarak değil, Türkiye’de sağlık sistemi ve denetim mekanizmaları açısından büyük yankı uyandırdı. Özellikle özel hastanelerdeki yoğun bakım uygulamalarının denetimi ve SGK ödeme sistemlerinin işleyişi kamuoyunda tartışma konusu oldu. Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in soruşturma boyunca aldığı tehditler, davanın ne denli güçlü çıkar çevrelerini etkilediğini de gözler önüne serdi.
Yargı kaynakları, Engin’in soruşturmayı kararlılıkla sürdürdüğünü ve elde edilen delillerin büyük bölümünün mahkemeye taşındığını aktardı. Yenidoğan Çetesi soruşturması kapsamında açılan davada toplam 57 sanık yargılanıyor. Sanıklar arasında özel hastane sahipleri, doktorlar, hemşireler ve yöneticiler bulunuyor. Soruşturma sürecinde çok sayıda kişi gözaltına alınmış, bir bölümü tutuklanmıştı. Ancak mahkeme sürecinde yapılan değerlendirmeler sonucunda bazı sanıklar tahliye edildi. Son duruma göre davada 13 sanık tutuklu, diğer sanıklar ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanıyor. Mahkeme heyeti, son duruşmada hemşireler T.T., M.H.B. ve D.A.’nın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen sanıklara yurt dışına çıkış yasağı getirildi ve belirli periyotlarla imza verme yükümlülüğü uygulandı. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada tansiyon yükseldi. Tutuklu sanıklardan Mustafa Kemal Zengin, savunması sırasında “Savcı kumpas kurdu” ifadelerini kullanınca, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin söz alarak “Devlet kumpas kurmaz, haddini bil!” yanıtını verdi. Bu sözler üzerine mahkeme salonunda kısa süreli gerginlik yaşandı. Sanıkların savunmaları sırasında zaman zaman müdahil avukatlar ve müşteki taraf arasında da tartışmalar çıktı.
