Yapılan araştırmalar, milyonlarca insanın haftada birkaç gece kaliteli uyku alamadığını ortaya koyuyor. Stres, yoğun iş temposu ve dijital bağımlılık gibi nedenlerle yaygınlaşan uykusuzluk, yalnızca günlük yaşamı değil, uzun vadede sağlığı da ciddi biçimde tehdit ediyor.
Uykusuzluğun nedenleri giderek artıyor
Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Sarıönden Gencer, stres, kaygı ve düzensiz çalışma saatlerinin yetersiz uykunun başlıca nedenleri olduğunu belirtiyor. Günümüzün 7 gün 24 saat çalışma kültürü, akıllı telefonlar ve sosyal medya kullanımı uyku düzenini olumsuz etkiliyor. Akıllı saatler ve uyku takip uygulamalarından elde edilen verilere göre Türkiye’de her üç yetişkinden biri uyku sorunu yaşıyor. Pandemi sonrası dönemde kötü uyku kalitesinin daha da yaygınlaştığına dikkat çekiliyor.
Kronik uykusuzluk beyni tehdit ediyor
Dr. Gencer, kronik uykusuzluğun Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların riskini artırdığını vurguluyor. Uyku sırasında beynin toksinlerden arındığını belirten Gencer, bu evrelerin bozulması halinde beyinde hasarın biriktiğini ve uzun vadede ciddi nörolojik sorunların ortaya çıkabileceğini ifade ediyor.
Uykusuzluğun sağlık üzerindeki gizli tehlikeleri
Yetersiz uyku bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve vücutta iltihaplanmayı artırıyor. Bu durum birçok kronik hastalığa zemin hazırlıyor. Uykusuzluk; kalp ve damar hastalıkları riskini yükseltiyor, hipertansiyon ve kalp krizi olasılığını artırabiliyor. Ruh sağlığı üzerinde de etkili olan uykusuzluk, depresyon ve anksiyete ile doğrudan bağlantılı görülüyor. Hormon dengesinin bozulması obezite ve diyabet riskini artırırken, gündüz uykululuk hali trafik ve iş kazalarına yol açabiliyor. Özellikle yaşlı bireylerde uyku kalitesindeki düşüş, demans riskini ciddi ölçüde yükseltiyor.
Uyku hijyeniyle uykuyu iyileştirmek mümkün
Uykunun ilaçsız yöntemlerle de iyileştirilebileceğini belirten Dr. Gencer, uyku hijyeni kurallarının önemine dikkat çekiyor. Düzenli saatlerde yatıp kalkmak biyolojik saatin dengelenmesine yardımcı oluyor. Yatak odasının karanlık, sessiz ve serin olması, yatakta televizyon izlenmemesi ve telefon kullanılmaması öneriliyor. Yatmadan önce ekranlardan uzak durmak, ılık duş almak, hafif okuma veya meditasyon yapmak uykuya geçişi kolaylaştırabiliyor.
Uykusuzluğa karşı 7 etkili öneri
Kafein tüketimini öğleden sonra sınırlandırmak ve akşam yemeklerini hafif tutmak önemli görülüyor. Gündüz düzenli egzersiz yapmak uyku kalitesini artırırken, egzersizin yatmadan birkaç saat önce sonlandırılması gerekiyor. Gündüz uykuları 20–30 dakikayı geçmemeli. Stres yönetimi için destek alınması, kaygıların yatak odasına taşınmaması öneriliyor. Uyku apnesi şüphesi olanların mutlaka bir uzmana başvurması gerektiği vurgulanıyor. Teknolojik takip cihazları yardımcı olsa da asıl önemli olanın uykuyu öncelik haline getirmek olduğu belirtiliyor.
“Kaliteli uyku en iyi ilaçtır”
Dr. Elif Sarıönden Gencer, kaliteli uykunun sağlık üzerindeki etkisini vurgulayarak, “Sağlığımızı gece kaybediyoruz ama gece kazanmak da elimizde. Kaliteli uyku en iyi ilaçtır” ifadelerini kullanıyor.



