Birçok kişinin alışkanlık haline getirdiği şarj cihazlarını prizde bırakmak, düşündüğünüzden daha fazla sorun yaratabilir. Uzmanlara göre, şarj cihazı cihaza bağlı olmasa bile "bekleme enerjisi" (stand-by) adı verilen düşük miktarda elektrik çekmeye devam ediyor.
Modern şarj cihazları bu tüketimi minimize edecek şekilde üretilmiş olsa da, uzun vadede bu durum enerji faturalarına gereksiz maliyet olarak yansıyabiliyor. Özellikle evde aynı anda prizde bırakılan çok sayıda şarj cihazı varsa, yıllık birkaç kilovatsaatlik elektrik israfı söz konusu olabiliyor.
Güvenlik açısından risk taşıyor mu?
Enerji tüketiminin yanı sıra, şarj cihazını prizde bırakmak bazı durumlarda güvenlik riskleri de oluşturabiliyor. Özellikle düşük kaliteli ya da onaysız şarj cihazları, voltaj dalgalanmalarına karşı yeterli korumaya sahip değil. Bu durum, cihazın aşırı ısınmasına, yangın çıkmasına ya da şarj cihazının ömrünün kısalmasına yol açabiliyor.
Uzmanlar, şarj cihazının prizde bırakıldığı sürede geçen elektrik akışının iç devrelerde mikro aşınmaya sebep olabileceğini belirtiyor. Bu durum uzun vadede cihazın arızalanmasına yol açabilir.
Ne zaman prizden çekilmeli?
Şarj cihazları modern güvenlik önlemleriyle donatılmış olsa da, kullanımda değilken prizden çekilmesi öneriliyor. Bu alışkanlık hem enerji tasarrufu sağlar hem de olası güvenlik risklerini ortadan kaldırır.
Şarj cihazınızda aşağıdaki durumlar varsa mutlaka değiştirin:
- Aşırı ısınma
- Kabloda kopma ya da ezilme
- Şarj esnasında kıvılcım veya garip sesler çıkarması
- Gövdesinde çatlak ya da deformasyon
Özellikle ucuz ve sertifikasız şarj cihazları, olası elektrik dalgalanmalarında yangın riski taşıyabilir.
