17 Temmuz 2025'te Suriye'nin Süveyda kentinde yaşanan Bedevi Araplar ile Dürziler arasındaki çatışmaların ardından, taraflar arasında ateşkes sağlandı. Bu süreçte Türkiye, bölgedeki gerginliği yatıştırmak adına kritik diplomatik adımlar atarak ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynadı. Suriye'deki durumu dengelemek adına Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın yürüttüğü diplomatik görüşmeler büyük önem taşıdı. Fidan ve Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gelişmeler hakkında sürekli bilgi verdiler.
Türkiye'nin Diplomatik Çabaları Ateşkesi Getirdi
Fidan ve Kalın, Süveyda’daki çatışmaların başlamasından itibaren sahadaki gelişmeleri anbean takip etti. Gerginliğin yatışmasında Türkiye'nin diplomatik ilişkilerindeki stratejik müdahale büyük bir fark yarattı. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara ile sadece bölgedeki çatışmalar hakkında değil, aynı zamanda İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına da değindi. Bu süreçte Kalın, ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tom Barrack ile de görüşmelerini sürdürdü.
Ayrıca, Dürzi lider Velid Canbolat ile yapılan görüşmeler, bölgedeki tansiyonun düşürülmesinde etkili oldu. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini korumak adına etkin bir diplomatik müdahalede bulundu.
Suriye'deki Politikaların Etkisi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da sürecin kritik isimlerinden biri oldu. Fidan, ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tom Barrack, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan Al Suud ve Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile bir dizi görüşme yaparak diplomatik desteği artırdı. Fidan, bu görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada,
"Suriye’de istikrarsızlığa yol açacak politikalara izin veremeyiz,"
diyerek Türkiye'nin bölgedeki barışa verdiği önemi vurguladı.
Türkiye’nin Etkisi ve Suriye’nin Geleceği
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara, Türkiye'nin diplomatik katkılarına büyük bir teşekkürle değindi. El Şara,
"ABD, Arap ve Türk arabuluculuğunun etkin müdahalesi olmasaydı, bölge bilinmeyen bir kaderle karşı karşıya kalacaktı,"
diyerek Türkiye’nin ateşkesin sağlanmasındaki katkılarını övdü.





